04.02.2020

Camiyi Seviyoruz, Namazla Buluşuyoruz Program Ödülleri

      İstanbul Müftülüğü tarafından Ümraniye İlim Sarayı Camiinde 02.02.2020 tarihinde İstanbul Müftüsü Mehmet Emin MAŞALI, Ümraniye Kaymakamı Suat DERVİŞOĞLU, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet YILDIRIM, Ümraniye İlçe Müftüsü Muharrem GÜL'ün yanı sıra cemaat ve gençlerin yoğun katılımı ile sabah namazı buluşması gerçekleştirildi. 
           Ümraniye İlçe Müftüsü Muharrem GÜL; 
          Ara tatilde camiye gelen ve beş vakit namaza iştirak eden, yanı sıra da edindikleri dinî-ahlaki bilgiler üzerine yapılan sınavda dereceye giren çocuklarımıza camileri ve cemaati sevdirmek gençlerimize cami alışkanlığı kazandırmak için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getirirken ailelere de gösterdikleri hassasiyetten dolayı minnettarlığını bildirdi.
           İl Müftüsü MAŞALI sabah namazı sonrasında yaptığı konuşmasında şu yönde değerlendirmede bulundu: Peygamberimiz (sas) bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a karşı tutum ve davranışlarınızda dikkatli olun (yani Allah’ın merhametine sığınarak yanlış işler yapmaya kalkmayın). Eğer Cenâb-ı Hakk’ın emir ve yasaklarına karşı duyarlı gençler, alnı secdeye/rükûa giden yaşlılar, emzikteki bebekler ve otlaklarda otlayan hayvanlar olmasaydı, Allah Teâla (yapmış olduğunuz hatalar yüzünden) tepenize azap yağdırırdı.” Evet nice günahımız ve kabahatimiz vardır. İbadetler noktasında kim bilir nice eksiklerimiz, noksanlarımız bulunmaktadır. Gündelik hayatın hengâmesi içerisinde hırslarımıza yenik düştüğümüz ve başkalarının hak ve hukukunu çiğnediğimiz ne durumlar bulunmaktadır. Eğer Rabbimiz bu günah ve hatalarımıza göre bize muamele edecek olsa halimiz nice olur. Rabbimiz günahlarımızı affeylesin. Allah’ın affına nail olmamızın yolu, Allah’a kulluk bilinci ile yetişen çocuklarımızın ve gençlerimizin varlığı olabilir. Bu işin bir tarafı. Diğer tarafı ise ibadetin bir alışkanlık işi oluşudur. Böyle olduğu içindir ki çocuklarımıza, gençlerimize ibadet alışkanlığı kazandırmamız elzemdir. İbadete alışmış biri, sözgelimi bir vakit namazını terk etse, onun eksikliğini hisseder ve ıstırabı tüm benliğini kaplar. Sonuçta namazını kılmadan gönlü huzur bulmaz, rahata eremez. O yüzdendir ki çocuklarımızı, gençlerimizi ibadete alıştıralım. Camilerimiz çocuklarımızın cıvıl cıvıl sesleriyle dolsun. Bilindiği üzere Efendimiz (as) secdeye giderken torunlarının omuzuna çıktığından, Efendimizin de torunu düşmesin diye onu tutarak namazına devam ettiğinden bahseden rivayetler bulunmaktadır. Keza Hz. Peygamber’in (sas), beraberindeki çocuğu ağlayan bir kadının içinde bulunduğu sıkıntıdan biran evvel kurtulmasını temin etmek amacıyla namazını kısa tuttuğundan bahseden rivayetler de kayda değerdir. Bütün bu rivayetler bize camilerimizin çocuk hatta bebek sesleriyle dolup taşmasının, olması gereken bir şey olduğunu gösteriyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin olmadığı bir cami, “cami” kelimesinin ifade ettiği anlamı taşımıyor demektir. Çünkü “cami” kelimesi toplayan, kuşatan anlamına gelmektedir. Bu yönüyle cami, toplumu oluşturan bütün kesimlerin hepsini içermeli ki ismiyle müsemma olabilsin. Rabbim, camilerimizi çocuklarımızla ve gençlerimizle mamur eylesin. Dahası gençlerimizin hem akademik başarıları ile hem ibadet ve ahlaklarıyla başta anne-babaları olmak üzere devletimiz, milletimiz ve İslam âlemi için birer iftihar tablosu eylesin.”

            Program ara tatilde camiye gelen ve beş vakit namaza iştirak eden, yanı sıra da edindikleri dinî-ahlaki bilgiler üzerine yapılan sınavda dereceye giren çocuklarımıza hediye dağıtımı ile sona erdi.