05.12.2018

Beykoz Müftülüğü din gönüllüleri ile buluşma

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Beykoz Müftülüğü din gönüllüleri ile bir araya geldi.

Beykoz Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftü Yardımcısı Bahri Şamat, Beykoz Müftüsü Ali Efe ile din gönüllüleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Beykoz Müftüsü Ali Efe bir selamlama konuşması yaptı.

Programda yaptığı konuşmada din gönüllülerin onurlu ve şerefli bir hizmet yaptığını vurgulayan Yılmaz, “Bu hizmetin gelişmesi adına Efendimizden (SAV) tarih boyunca pek çok müessese ve kurum oluşmuş. Leşker-i dua dediğimiz fiilen gönüllere hulul eden bir davet topluluğu oluşmuş. Bir de Leşker-i gaza denilen muharebe meydanlarında cihad yaparak insanları İslam’la buluşturmaya çalışanlardan oluşmuş. Cihad kavramında da böyle bir açılım var. Cihad; insanla İslam arasındaki engelleri kaldırmaktır. Yoksa cihad, bugün bir takım insanların zan ve iddia ettikleri gibi kelle avcılığı değildir. Muharebe ve kıtal kelimesiyle cihadı karıştırıyorlar. Daha farklı bir anlam taşıyan cihadın; küçük cihad ve büyük cihat tasnifi de buradandır. Bu işi yapanlara da biz mücahid diyoruz. Bu ister leşker-i gazadan isterse leşker-i duadan olur.” dedi.  

Din gönüllülerini leşker-i dua olarak tarif eden Yılmaz, “Sizler insanların gönlüne hulul ederek bu işi yapıyorsunuz. Diğer kurumların her birinde bir müeyyide var. Tarih boyunca cihad erlerinin, kadılık yapanların, güvenlik güçlerinin hizaya gelmeyen insanları doğrultacak bir müeyyidesi var. Leşker-i duanın bir müeyyidesi yok. Tek müeyyidemiz insanların gönlüne hulul edebilmek. Onlara sevgiyle yaklaşıp, gönüllerinde yer edinebilmektir. Bunu başarırsak zaten başka bir müeyyideye gerek yoktur.” diye konuştu.

Din hizmetinin gönüllülük esası üzerine kurulduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Peygamberler bu gönüllülerin temsilcileri, önderleri ve rehberleridir. Din hizmetinin gönüllülük esası üzerine kurulmuş bir yapısı var. Çünkü Allah Teala, bu görevi Peygamberimize yüklerken ona söylediği lafızlar çok önemli. Cenab-ı Hak “Biz seni uyarıcı ve müjdeci olarak gönderdik. De ki, ‘Ben bundan dolayı sizden bir ücret istemiyorum. Kendi irade ve isteğinizle Rabbınızın yoluna yönelmeniz beni mutlu edecek en güzel mükâfattır.’” buyuruyor. Dolayısıyla sizlerin de en büyük mükâfatı cemaatinizi çoğaltmanız; onların kerhen değil tav’an yani gönüllü olarak camiye, ibadete, Kur’an’a koşmalarıdır.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, program sonunda din gönüllüleriyle tek tek selamlaştı. 05.12.2018