08.11.2018

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz Din Gönüllüleriyle bir araya geldi.

Müftülüğümüz Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil YILMAZ, İstanbul Müftü Yardımcısı Bahri ŞAMAT, Arnavutköy Müftüsü Abdülkadir BOŞAL ile din gönüllüleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Arnavutköy Müftüsü Abdülkadir BOŞAL bir selamlama konuşması yaptı.

Programda konuşan İstanbul Müftüsü YILMAZ, herkese anladığı usul ve üslup ile hitap etmenin önemine değinerek, “Din görevlisi hitâbetin inceliklerinden yararlanarak insanlarda heyecân uyandırmaya çalışır. Herkese anlayacağı dille hitâb etmek nebevî bir usûldür. Nitekim Allah Rasûlü; ‘İnsanlara akılları ölçüsünce konuşun’  buyurur.” dedi. 

Yılmaz şunları söyledi:
“Gönül ehli olan din görevlisi hedef kitleye ulaşırken gönülden konuşan ve insanlarla sessizce anlaşandır. Sükût ruhlar arasındaki sessizce konuşup anlaşmayı ifâde eder. Çünkü iletişim sürecinde erbâb-ı kal/söz ehli lüzumsuz lâflar edebilir; ama erbâb-ı hâl/öz ehli ise kelimesiz, sessiz konuşur. Susmakla insanların sözleri daha tesirli olur. Dilsiz dudaksız, beden ve gönül diliyle konuşmakla duygularımızı daha iyi ifâde edebiliriz. 

İnsânî ilişkilerde bâzen hal lisânı ile konuşmak ve beden dilini kullanmak, konuşmanın etkisini artırır. “Kalbden kalbe yol vardır” sözü gönüller arası konuşmanın bir ifâdesidir. Gönülden gönüle bir yol vardır. O gönül dilini bulmak gerekiyor. Gönül dili yüzünüzdeki tebessüm, ona duyduğunuz sevgiyi izhar ettiğiniz halinizdir. Dolayısıyla o hal dilinin insanı etkilediği muhakkaktır. Hz. Mevlânâ ‘Lisan-ı hal, lisan-ı kal’den müesserdir’ der.  söyler.  Yine Mevlânâ’ya göre sükût, ruhlar arasında bir konuşma ve anlaşma ifâdesidir. Susmakla sözümüz daha tesirli olur. Dilsiz dudaksız konuşmalarla duygularımızı daha açık anlatabiliriz. Eşrefoğlu da şöyle der: Dil dudak deprenmeden sözden anlayan gelsin.”

Din gönüllülerine cemaatin gönlüne ulaşmaya çalışmasını tavsiye eden Yılmaz, “Din görevlisi din hizmeti için gerekli zamanlama; sevgi ve güven ortamını hazırladıktan sonra cemâatinin gönlüne ulaşma derdine düşer. Bu merhalede din görevlisinin yapması gereken, konuyu açık ve berrak bir dille takdim etmektir. Konuşma sırasında tasannu’/yapmacık tavra kaçmadan meseleyi anlatmaktır. Kısa ve özlü cümleler kullanmaktır. Konuşmayı şiir ve özlü sözlerle süslemek, Kur’an üslûbunda olduğu gibi yer yer kıssa ve örnekler nakletmektir” diye konuştu.  

Yılmaz, program sonrası din gönüllülerimiz ile tek tek selamlaştıktan sonra İlçemizden ayrıldı.