KURBAN BAYRAMI MESAJI
Bizleri yoktan var eden, imanla şereflendiren ve bizlere bir kez daha bayram sevincini yaşatan Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Hz. İbrâhim’in sadakatini, Hz. Hâcer’in samimiyetini, Hz. İsmâil’in teslimiyetini bize bayram olarak miras bırakan Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salât ve selam olsun.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir kurban bayramı sabahında müminlere şöyle seslenmiştir: "Bu günümüzde yapacağımız ilk iş namaz kılmamızdır... Her kim böyle yaparsa, şüphesiz bizim sünnetimize uygun iş yapmış olur." (Buhâri, Îdeyn, 3)
Bayram namazı, biri Ramazan Bayramında, diğeri Kurban Bayramında olmak üzere yılda iki defa kılınan iki rekatlık bir namazdır. Bayram namazı Hanefî mezhebinde, Cuma namazının vücûb şartlarını taşıyan kimselere vaciptir. Şafii ve Mâlikilere göre müekked sünnet, Hanbelilere göre ise farz-ı kifayedir. (Abdurrahman el-Cezeri, el-Fıkh ale'l Mezâhibi'l-Erbea', c.1, s. 344, 345)
Bayram namazına, mükellef olmayan küçük çocuklarımızı da getirmeli ve onlara da bu manevî havayı teneffüs ettirmeliyiz.
Hz. Peygamber'in bayram günleri ve bu günlerin mahiyeti hakkında şöyle bir hadisleri vardır:
"Arefe, Kurban ve Teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme, içme günleridir."
Kurban, Allah’ın rızasını kazanmaya, rahmet ve mağfiretine mazhar olmaya, iyiliğin ve hayrın yayılmasına vesile olan müstesna bir ibadettir.
Kurban, sadakat ve fedakârlığın sembolü, takva ve teslimiyetin nişanesidir. Öyleyse kurbanlarımıza şefkat ve merhametle muamele edelim. Kurban kesimini ehil ve liyakatli insanlara bırakalım. Çevre temizliğine özen gösterelim. “…Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlıkları belirlenen günlerde üzerlerine Allah’ın adını anarak eda etsinler. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28) ayeti mucibince ihtiyaç sahibi kardeşlerimize kurban etinden ikram edelim. Gönüllerimiz arasındaki iyilik ve muhabbeti daha da güçlendirelim.
Bayramları, birbirimizden uzaklaştığımız tatil günleri olarak görmeyelim. Çünkü bayramlar; ailemiz, akraba, komşu ve dostlarımızla birlikte yaşandığında bereketlenir, gerçek anlamını bulur.
O halde bayram günlerini vesile kılarak; büyüklerimizi, akraba ve komşularımızı ziyaret edip gönüllerini kazanalım, onların dualarında yer alalım. Geçmişlerimizi hayırla yâd edelim.
Çocuklarımızı hediyelerle sevindirelim; onların zihinlerinde bayramı unutulmaz bir hatıraya dönüştürelim. Yetimlere ve öksüzlere bayram neşesini tattıralım. Yaşlılara ve hastalara bayram sevincini yaşatalım.
Küskünlüklere son verelim; affı kuşanalım, kırılan kalpleri onaralım. Hâsılı hanelerimize, sokaklarımıza ve şehirlerimize bayramların huzur ve muhabbet iklimini yansıtmanın gayretinde olalım.
Maalesef bu bayramda da Gazzeli kardeşlerimiz mahzun kalmaya devam ediyor. Tarihin şahit olduğu en büyük vahşetlerden birini uygulayan zalimler, bütün dünyanın gözü önünde kadın, çocuk, yaşlı demeden kardeşlerimizi katlediyor. Zalimlerin yenileceği, mazlumların zafere ulaşacağına olan inancımız tamdır. Bize düşen, bu katliamı durdurmak için insani ve vicdani sorumluluklarımızı yerine getirmek, doğru yerde durmaktır.
Bu duygularla hepinizin bayramını tebrik ediyor ,Yüce Rabbimden kurban bayramını; ruhlarımıza dirlik, kalplerimize huzur, bedenlerimize afiyet, hanelerimize bereket, mazlum ve masum coğrafyaların kurtuluş vesilesi kılmasını daha nice bayramlara sağlıkla, huzurla erişmenizi Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.
Mübarek bayramın, ülkemize, İslâm âlemine ve bütün insanlığa iyilik ve hayırlar getirmesini diliyorum.
Bayram af günüdür, barış günüdür.
Bayramlar rahmete giriş günüdür.
Bayram, Hak menzile varış günüdür.
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?
Abdürrahim KARAKOÇ