12.03.2018

Bahçelievler Müftülüğü Din Gönüllüleri ile Buluşma

Bahçelievler Müftülüğü din gönüllüleri ile biraraya gelen İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "Çağımızda İslâm’ın hakîkatini anlatacak bir üslûb ve usûl ile sözün değerini yeniden yüceltmek gerekmektedir” dedi.

Bahçelievler Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftü Yardımcısı Bahri Şamat, Bahçelievler Müftüsü Ömer Faruk Bilgili ile din gönüllüleri katıldı. Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlarken, Bahçelievler Müftüsü Ömer Faruk Bilgili kısa bir selamlama konuşması yaptı.

 

Programda yaptığı konuşmada din gönüllülerine tavsiyelerde bulunan Yılmaz, “Gönül ehli olan din görevlisi hedef kitleye ulaşırken gönülden konuşan ve insanlarla sessizce anlaşandır. Sükût ruhlar arasındaki sessizce konuşup anlaşmayı ifâde eder. Çünkü iletişim sürecinde erbâb-ı kal/söz ehli lüzumsuz lâflar edebilir; ama erbâb-ı hâl/öz ehli ise kelimesiz, sessiz konuşur. Susmakla insanların sözleri daha tesirli olur. Dilsiz dudaksız, beden ve gönül diliyle konuşmakla duygularımızı daha iyi ifâde edebiliriz” dedi.

 

Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsânî ilişkilerde bâzen hal lisânı ile konuşmak ve beden dilini kullanmak, konuşmanın etkisini artırır. “Kalbden kalbe yol vardır” sözü gönüller arası konuşmanın bir ifâdesidir. Hz. Mevlânâ: “Hâl/fiil dilinin kâl/söz dilinden etkili olduğunu” söyler.  Yine Mevlânâ’ya göre sükût, ruhlar arasında bir konuşma ve anlaşma ifâdesidir. Susmakla sözümüz daha tesirli olur.

Din görevlisi hitâbetin inceliklerinden yararlanarak insanlarda heyecân uyandırmaya çalışır. Herkese anlayacağı dille hitâb etmek nebevî bir usûldür. Nitekim Allah Rasûlü: “İnsanlara akılları ölçüsünce konuşun”  buyurur. Yûnus da sözün yerine ve mahalline göre etkisini ne güzel anlatır:

‘Söz ola kese savaşı

Söz ola kestire başı

Söz ola âğûlu aşı

Yağ ile bal ede bir söz’

Günümüzde söz değerini kaybetti. Görsellik ve imaj öne çıktı. Oysa bizim medeniyetimizde söz önemlidir. Bu yüzden çağımızda İslâm’ın hakîkatini anlatacak bir üslûb ve usûl ile sözün değerini yeniden yüceltmek gerekmektedir. Sözün ve yazının gücü, biraz da konuşan ve yazanın ihlâs ve samimiyetinden, hatip ve yazarın söz ve yazıya yansıyan mânevî enerjisinden kaynaklanır.”

Konuşmalar sırasında şiir ve kıssa anlatmanın önemine değjnen Yılmaz, “Din görevlisi din hizmeti için gerekli zamanlama; sevgi ve güven ortamını hazırladıktan sonra cemâatinin gönlüne ulaşma derdine düşer. Bu merhalede din görevlisinin yapması gereken, konuyu açık ve berrak bir dille takdim etmektir. Konuşma sırasında yapmacık tavra kaçmadan meseleyi anlatmaktır. Kısa ve özlü cümleler kullanmaktır. Konuşmayı şiir ve özlü sözlerle süslemek, Kur’an üslûbunda olduğu gibi yer yer kıssa ve örnekler nakletmektir” diye konuştu.
 12.03.2018