İstanbul Müftülüğü tarafından Eyüp İlçe Müftülüğü Konferans
salonunda ilçe Aile ve Dini Rehberlik Büroları temsilcilerinin de katıldığı bir
seminer düzenlendi. Seminere Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut ve İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Behiye Alyanak konuşmacı olarak
katıldılar.
Program Eyüp Sultan Camii İmam Hatibi Erhan Mete’nin okuduğu
Kur’ân-ı Kerim ile başladı. Daha sonra söz alan İstanbul İl Müftü Yardımcısı
Muteber Gülsefa Uygur, İstanbul Müftülüğü merkez ve ilçelerde hizmet veren Aile
ve Dini Rehberlik Büroları ve yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Bürolarda hizmet veren her bir personelin özverili çalışmaları ve gayretleri
sonucunda çok önemli projelere imza atıldığını, ancak bütün bu çalışmaların
yeterli olmadığının bilincinde olarak hizmetlerinin artarak devam edeceğini
sözlerine ekledi.
Programın ilk konuşmacısı Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri
Genel Müdürlüğü Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanı Sedide Akbulut,
İstanbul’da devam eden çalışmaları takdirle izlediklerini ancak bu çalışmaların
üzerinde bir performans beklediklerini ifade etti. Kurumsal işleyişten kaynaklı
bir takım sıkıntılarla karşılaştıkları ancak bunun toplumumuzun çekirdeğini
oluşturan ve neredeyse son sığınağımız haline gelen ailelerimizin
kurtarılmasına öncülük etme misyonundan bizleri uzaklaştırmayacağını söyledi.
Başkanlığımızla beraber Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında imzalanan
protokol kapsamında yürütülen çalışmaları da dile getiren Akbulut, bu nokta da
epey mesafe aldıklarını ifade etti. Akbulut, ülkemizin, İslam dünyasının büyük
sıkıntılarla iç içe olduğunu bununla beraber, her hangi bir vilayetimizde
mülteciler, yetimler gibi yeni meselelerin ortaya çıktığını, daha büyük bir
aşkla ve daha fazla çalışmamız gerektiğini sözlerine ekledi. Akbulut daha sonra
kendisine yöneltilen sorulara da cevap verdi.
Verilen kısa bir aradan sonra İstanbul Müftülüğü Aile ve Dini
Rehberlik Büroları Koordinatörü Vildan Pehlivan Uçman kısa bir konuşma yaparak
bürolarda vazife yapan görevlilere teknik anlamda bir takım hatırlatmalarda
bulundu.
Seminerin son konuşmacısı ise Aile ve Dini Rehberlik Büroları’nda
ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı kurum ve kuruluşlarda görev
yapan personelin karşılaştıkları sıkıntılarda rehberlik vazifesi görecek
açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim
Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Behiye Alyanak idi. Alyanak “Kendimizle Çalışmak
ve Yargısız Farkındalık” üzerine bir konuşma yaptı. Alyanak sözlerine
kişinin kendisi olması ve farkındalık kavramlarını izah ederek başladı.
Alyanak, konuşmasında şunları söyledi: “Kişinin kendisi olması, büyüme
güçlerini özgürce (aşkınca) kullanarak yeniliği kişiliğe özümlemedir.
Farkındalık, aktif ilgili oluşla olanaklıdır. Farkındalık yönelmedir;
değerlendirme, yaklaşma ve çatışmasız seçmedir. Farkındalık, etkileşim içinde,
temasın yükselen heyecanıyla, keşfetme ve icat etme sürecinde gerçekleşir.
Peki, farkındalık nasıl gerçekleşir? Anı yargılamadan ya da reddetmeden… an’a
takılmadan, andan kaçınmadan, ana bağlı kalmadan… Geçmiş ya da gelecek
düşüncesi olmadan her yeni anın deneyimini edinmekle gerçekleşir.
Günümüz şehir yaşamında akıl, ruhun düşmanı gibidir. Benlik katı
bir gelişme gösterir, aşırı uyarılmış bir durumdadır. Kişi kendisiyle olan
bağlantısını kaybetmiştir. Yetişkinler, dağınık zihin durumunda, içsel bütünlük
arayışı yerine görünen davranışlarını düzeltme gayretiyle, diğeriyle yarışma
halinde, ‘konforlu’ bir yaşamla meşguldür. Öyle hızlı bir değişim içindeyiz ki
modern yaşam koşulları ve hızlı kentleşme ile yaşam son 40 yılda hızla değişti.
Kırsal-geleneksel yaşamın sosyal destek düzeni, toplumsal paylaşım ve dayanışma
hızla azaldı. Teknoloji ilişkilerimizin doğasını değiştirdi. Buna rağmen
aile her zaman ve zeminde önemini korumaktadır. Zira ilk ilişki alanı olan
ailede şekillenen duygusal yapılanma ve alışkanlıkların etkisi yaşam boyu
sürmektedir. Çiftlerde ilişkiyi sağlıklı, mutlu sürdürmeyi sağlayan etken bakım
sunucu (yani şefkatli) duygusal bileşendir. F. Nietzsche bir sözünde der ki:
Eğer yaşamımızın nedenine sahipsek hemen hemen her duruma katlanabiliriz. Bu ne
demektir, aile varsa umut var, çocuk varsa umut var demektir. Yaşamın, hayatın
gerekçesini, sebebini doğru anlarsak bu noktada doğru aktarımda bulunup
hayatımızı doğru istikamette şekillendirebiliriz.”
Programın sonunda konuşmacılara İstanbul İl Müftü Yardımcısı
Muteber Gülsefa Uygur tarafından hediye takdim edildi. Düzenlenen seminere büro
temsilcilerinin yanı sıra çevre ilçelerin müftüleri ve İstanbul İl Müftü
Yardımcıları Ahmet Bilgi, Bekir Derin ve Vehap Kapıcıoğlu da katıldılar.