01.11.2016

Bir Sempozyumun Ardından

 

BİR SEMPOZYUMUN ARDINDAN

DEĞERLENDİRME

O, “Dinde Reform” tartışmalarına “Bozulmayan bir dinde reform mu olur?”diyerek karşı çıkmış, K.Kerim’in Latin harfleriyle yazılmasına menfi cevap vermiştir. Diyanet işleri Başkanlığı çok kısa sürmüş, bunun nedeni ise Türkçe ezan ve namazlarda Kur’an-ın Türkçe okunmasının istenmesi ve bu baskılara dayanamaması olmuştur. O günün şartlarında, Diyanet İşleri Başkanlığını birçok değişikliği önlemeye çalışacağını düşünerek kabul etmiş, sonrasında ise istifa ederek kendisini ilmi çalışmalara vermiştir. Hizmet hayatı boyunca üç aylık hac görevi dışında uzun süreli izin kullanmamış, zamanın gazeteleri vefatını ‘ilim güneşinin batması’ olarak yazmışlardır. Bütün ilimlere vakıf ilim erbabının son temsilcisidir. Hiçbir öğrencisine zayıf vermemiş, talebeleri arasında ‘şeker hoca’ diye bilinmiş, niçin zayıf vermediği, müsamahakar davrandığı  sorulduğunda “Evladım, Anadolu’nun Allah diyen insana ihtiyacı var.”cevabını vermiştir.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Ali Köse hocamız ise konuşmasında, Türkiye çapında sekiz tane İmam Hatib Lisesine hocaefendinin adının verildiğini, ilmihal dendiğinde akla gelen ilk ismin Ömer Nasuh BİLMEN olduğunu, O’nun ilmihalinin K.Kerim’in yanında evlerimizde ana kaynak olarak bulunduğunu ifade ettiler. Ömer Nasuhi BİLMEN  hoca efendinin bir hayıflanmasını şöyle dile getirdiler. Hocaefendi dermiş ki keşke İlmihal’in Hac bölümünü  hacca gittikten sonra yazsaydım. Hocamız  yaşanmış bir olaydan şöyle bahsettiler. İstanbul müftülüğü gazetede ilan verir. İlanda K.Kerim öğrenene Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri hediye edilecektir. Bir kişi Kur’an-ı öğrendim diyerek Ömer Nasuhi BİLMEN hocaefendiye gelir. O kişiyi Hocaefendi dinler. Tabi kendi kendine öğrendiği için bir sürü harf ve mahreç hatası vardır. Ve tefsir hediye edilir. Dikkat edelim o gün koskoca İstanbul’da bir kişi çıkıyor, ya şimdi olsa yüzlercesi çıkmaz mı?

Enver Baytan hocaefendi ise bir hatırasını şöyle anlatır. Bir gün kürsüye çıkmış. Geç kaldığı için sarıkta giyememiş, başına takke takmış ve o şekilde vaaz etmeye başlamış. Cami de cemaat  içerisinde yer alan Ömer Nasuhi BİLMEN’i de fark edememiş. Ömer Nasuhi BİLMEN hocamız, sarık ve cübbeyi alıyor, getiriyor ve hocaefendiye veriyor. Diyor ki’ Buranın adabı budur.’

Prof.Dr.Cevat Akşit hocamız da Ömer Nasuhi Bilmen hocamızın öğrencisidir. Mevlid tartışmalarının yaşandığı bir dönemde kimileri mevlidi istismar eder. Birinci sınıf, ikinci sınıf okuyucu, mevlidden para alınıp alınmaması vesaire hep tartışılan hususlardır..Cevat Akşit hocamız diyor ki çekinerek yanına yanaştım, dedim hocam mevlidi yasaklansa. O sırada Ömer Nasuhi BİLMEN’ de hem İstanbul müftüsü, hem de İlahiyatta hocalık yapar. Bana bağırarak ‘Defol git, İnsanımız mevlid sayesinde ancak bir araya geliyor, Allah diyor, Peygambere salavat getiriyor. Kim istismar ederse cezasını çeksin’ dedi.

İstanbul Müftümüz Prof.Dr.Rahmi YARAN hocamız da  Ömer Nasuhi BİLMEN hocaefendinin Nesli Paki Muhammedi’den, yani Hz. Peygamberin soyundan olduğunu bu konferansta öğrendiklerini, hocaefendinin itikadında, amelinde, ilminde ve vazifesinde sağlam birisi olduğunu, zor zamanlarda görev yaptığını, zor zamanlarda güzel eserler bıraktığını ifade ettiler.

Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ hocamızda yaptığı konuşmasında, ‘İki başkanımız var ki bütün başkanların hocasıdır. Ahmet Hamdi Akseki ve Ömer Nasuhi Bilmen’dir.’ dedi. Daha sonra Ömer Nasuhi BİLMEN hocaefendinin Ankara’ya Diyanet İşleri başkanı olarak gelişlerinden bahsetti. O günün şartlarında Trenle Ankara’ya tek başına gelir. Tren garında hocaefendiyi bir polis memuru ve de şoför karşılamaıştır. Hocaefendiyi arabaya alırlar. Kendisinden önce rahmetli Menderes döneminde on yıl Diyanet İşleri Başkanlığı yaptıktan sonra Milli Birlik Komitesinin görevden aldığı  Eyüp Sabri Hayırlıoğlu’nun evine götürmelerini söyler. Koruma memuru korumadan fazla korumacılık yaparak Operanın önüne geldiklerinde arabayı kenara çek der. Siz Diyanet İşleri Başkanı oldunuz. Sizin gitmeniz gereken yer görevden alınmış birisinin yanı mıdır deyince hocaefendi ‘Evladım beni oraya götür’ der. Giderler ve der ki ‘Efendim bana bir vazife verdiler sizden izin almadan işe  başlamak istemedim’. Nasıl bir nezaket? Eyüp Sabri Hayırlıoğlu hocaefendi der ki ‘Siz çok zor zamanda zor bir görev aldınız. Çok isabetli olmuş. Anladım ki Cenabı Hak seninle bazı kötülükleri önleyecektir. Gideceksin ve bu görevi yapacaksın’ der. ’O gün millet büyük bir endişe içindedir. Acaba tekrar ezanımızı kaybeder miyiz? Acaba tekrar ibadetlerimize müdahele edilir mi? Bu endişe milletin birinci endişesidir.’

İstanbul Müftülüğümüz, Üsküdar Belediyesi ve Marmara Üniversitesi İlahiyat fakültesinin tertip ettiği sempozyum bir çok bilinmeyenin bilinmesine ya da unutulmuş bir çok şeyin hatırlanmasına sebep olduğundan dolayı çok faydalı oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Aydın YIĞMAN

Beyoğlu Müftüsü

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Çok sayıda makaleleri, şiirleri ve eserleri vardır. Eserlerinden bazılar:

1.Hukuk-i İslâmiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu: Beş yıl süreyle bulunduğu Hey'et-i Te'lîfıyye üyeliği Ömer Nasuhi Bilmen'e hukuk alanında tam bir yetişme ve fikirlerinde şekillenme sağlamıştır. Mezhepler arası mukayeseli sistematik bir İslâm hukuku kitabı olup Latin harflerinin kabulünden sonra Türkiye'de İslâm hukuku sahasında kaleme alınmış ilk ve en kapsamlı eserdir.

2.Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe Meâl-i Âlisi ve Tefsiri

3.Büyük Tefsir Tarihi (1955-1961)

4.Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meal-i Alisi ve Tefsiri

5.Kur'ân-ı Kerîmden Dersler ve Öğütler (İstanbul 1947)

6.Süre-i Fethin Türkçe Tefsiri î'ülâ-yı İslâm ile İstanbul Tarihçesi (1953, 1972)

7.Hikmet Goncaları: 500 hadisin tercüme ve izahını ihtiva etmektedir (1963)

8.Muvazzah İlm-i Kelâm' (1955)

9.Mülehhas İlm-i Tevhid Akaid-i İslâmiye (1962 - 1973)

10.Yüksek İslâm Ahlâkı (1949 - 1964)

11.Dinî Bilgiler (Ankara 1959) Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çeşitli görevler için yapılan imtihanlara girecek kimseler için sorulu cevaplı olarak hazırlanmış bir eser olup tefsir, hadis, kelâm, usûl-i fıkıh, vakıf, ferâiz ve siyer konularını ele almaktadır.

12.Nasayıh-ı Kur’aniyye:Kur’an’dan Dersler Ve öğütler

13.Suallı Cevaplı Dini Bilgiler

14.Ashab-ı Kiram hakkında Müslümanların Nezih İtikatları