İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi
Yaran Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı Vezneciler Yüksek Öğrenim Kız Yurdunu
ziyaret etti ve burada kalan kız öğrencilerine bir konuşma yaptı. Konuşmasında
birlik ve ve beraberlik vurgusu yapan Yaran, bu seneki kutlu doğum temasına
atıf yapan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizler inanarak bir ve beraberken güçlüyüz.”
“Bu seneki Kutlu Doğum Haftası
temamız, Hz. Peygamber, Tevhid, Vahdet ve Gelin Birlik Olalım. Bir olmak,
birlik olmak önemlidir. Elimizde beş parmak var. Tek parmak, söz konusu olduğu
zaman bir şey yapamaz. Ancak o parmaklar bir el olduğu zaman önemlidir. İnsan
vücudu da böyledir. Bu uzuvlardan birisi eksik oldu mu vücudun düzeni bozulur.
Peygamber Efendimiz de hadislerinde Müslümanı bir bedenin uzuvlarına benzetmiştir.
O uzuvlar ki birbirini sevmede, birbirine şefkat ve merhamet göstermede bir
vücut gibidirler. Sonra devamında diyor ki vücutta bir organ rahatsız olduğu
zaman diğerleri ona iştirak ederler. Uykusuz kalmakla, ateşle iştirak ederler.
Müslümanlar o vesile ile birbirlerine sahip çıkacaklar. Bu demek değil ki
gayr-i Müslimlerle kavga edelim demek değildir. Cenab-ı Hak Tevbe suresinde
“Mü’min erkekler ve Mü’min kadınlar birbirlerinin velisidir.” buyuruyor.
Devamında da “iyiliği tavsiye ederleri kötülüklerden sakındırırlar.” Buradaki
iyi şeyler İslamın emrettiği şeylerin tamamıdır. İyiliği emrederken doğru
üslupla davet edeceğiz. Hikmetle davet edeceğiz. Hem duyguya hem de akla hitap
eden kelimelerle davet et, demektir. Mücadele ettiklerinle de en güzel şekilde
ve üslupla mücadele etmek icap eder. Muhatabımızı biraz daha iyi noktaya
getirebilir miyiz? Derdimiz bu olmalıdır.”
“İyilerin sayısı artmalı ki toplumda düzen olsun”
“Toplum olarak iyilerin sayısını
çoğaltacağız ki savunma mekanizmalarımız güçlü olsun ve dünyaya karşı örnek
olalım. Cenab-ı Hak buyuruyor ki “siz insanlar arasından çıkarılmış en hayırlı
ümmetsiniz. İyiliği tavsiye der, kötülükten nehy edersiniz.” Bir başka ayette
ise “içinizden hayra davet eden, iyiliğe davet eden, kötülükten sakındıran bir
topluluk bulunsun.” Ayetin devamında ise “tefrikaya, ayrılığa düşenler gibi
olmayın” buyuruyor. Ki onlar kendilerine açık bilgiler geldiği halde tefrikaya,
ayrılığa düştüler. Kimler? Bizden önce gelen din mensupları. Peki nasıl
tefrikaya düşmeyecek? Yeryüzünde bütün Müslümanlar mezhepleri ne olursa olsun, aynı
kıbleye yöneliyorlar, namazlarımız aynı, kitabımız aynı, peygamberimiz aynı… Bu
istikamette birlik içinde olacağız.
Ayette “Hep birlikte Allah’ın
ipine sarılın, ayrılığa düşmeyin.” buyuruluyor. Allah’ın ipi nedir? Kur’an-ı
Kerim. Bu kadar mezhep içinde bu nasıl olacak diye düşünebilirsiniz. Birbirine
düşman olmadığı müddetçe mezheplerin olmasında bir sakınca yok. Hepsi Allah’ın
huzurunda namaza durduğu zaman aynı ibadeti yapıyorlar. Namazlar, ibadetler
bizi bileştirmeli… Allah insana akıl verdi, irade verdi. Sen aklını
kullanacaksın ve düşmanlık tohumlarını ekenlerin hesaplarını bozacaksın. Bunun
için akl-i selim, kalb-i selim ve zevk-i selim galip gelmesi lazım. Allah
yolumuzu sırat-ı müstakimden ayırmasın. Sizlere de muvaffakiyetler ihsan
eylesin.”
Ziyarette İl Müftüsü Yaran’a, İl
Müftü Yardımcısı Muteber Gülsefa Uygur da eşlik etti.