İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Esenyurt Müftülüğü din gönüllüleri ile bir araya geldi.
Esenyurt Belediyesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftü Yardımcısı Bahri Şamat, Esenyurt Müftüsü Abdülcelil Çakar ile din gönüllüleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Esenyurt Müftüsü Abdülcelil Çakar bir selamlama konuşması yaptı.
Programda konuşan Yılmaz, “Aynı duyguları paylaşmak adına insanların biraraya gelmeleri, aynı mekânda buluşmaları ve konuşmaları çok önemli ve anlamlıdır. İnsanlar aynı mekânları paylaşarak duygularını da birbirlerine transfer edebilirler. Birbirlerinden bu manada etkilenerek aynı istikamete doğru aşk ve heyecanla yürüme şansı olur. Sadece yazılı talimatlarla, bir takım kurallar vazederek bu olmaz. Mutlaka aynı mekânda oturup konuşmaya, dertleşmeye ihtiyacımız var. Peygamberimizin (SAV) de yöntemi bu idi. Sahabelerle sohbet ediyordu. Sohbet etmek, sadece hitap etmek anlamına gelmiyor. Sohbet aslında birarada, aynı mekânı paylaşmak demektir. Sohbet kelimesinin bu manasından yola çıkarak, birlikteliğimizin duygudaşlığa, aynı duyguları paylaşmaya vesile olmasını temenni ediyoruz.” dedi.
“Bu buluşmalarda amacımız Efendimizin (SAV) yaptığı gibi ümmete hizmet etmenin aşk ve heyecanını paylaşmak ve bu emanete sahip çıkmaktır.” diyen Yılmaz, şunları söyledi:
“Bizim en önemli özelliğimiz aşk ve heyecanımızdır. Çünkü din aşk ve coşkuyla yaşanır. Muhammed İkbal, ‘Din aşktır’ der. Dinin temeli gerçekten sevgi ve muhabbettir. Resullullah’ın ‘İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz’ sözünün temelinde sevgiye, muhabbete yapılan vurgu vardır. Bakara 165. Ayette ‘Mü'minlerin Allah'a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir.’ Yani yüksek ve aşırı bir sevgidir. İbn-i Arabi hazretleri ‘Kur’an-ı Kerim’de aşk kelimesi yoktur ama ‘eş-şeddihub’ aşk demektir’ diyor. Aşk kelimesinin Arapça aslı ‘ışk’tır ve sarmaşık demektir. Sarmaşık nasıl sarıldığı ağacı veya duvarı hiç boş yer bırakmadan büsbütün kaplar, o sevgi de insanın gönlünü, kalbini, zihnini, hareketlerini ve her şeyini kuşattığında o sevginin adı aşktır. O sevgiden başka bir şey görülmez ve kendisini orada fani görür. Mecnun, kolunda çıkan çıban için müdahale yapacağı sırada doktora ‘Leyla’yı incitirsin’ demiş. Yani kendisini Leyla zannediyor, kendisi ile Leyla arasında bir fark görmüyor. Aşk dediğimiz şey aslında böyle bir şeydir. Bizim mesleki aşk ve heyecanımız da bu seviyede olmalıdır.”
Program sonunda Yılmaz, din gönüllüleri ile tek tek selamlaştı. 06.12.2018