01.08.2024

Muharrem Ayı ve Ehl-i Beyt Sevgisi

Sancaktepe Müftülüğümüz tarafından "Muharrem Ayı ve Ehl-i Beyt Sevgisi" konulu konferans düzenlendi.
Sancaktepe Belediyesi Sarıgazi Kültür Merkezi’nde Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Avcu’nun konuşmacı olarak katıldığı programa, Sancaktepe Kaymakamı Ahmet Karakaya, Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Kılıç, Sancaktepe Müftümüz Ertuğran Mehmet Soylu, Sancaktepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Hale Bağce Özbaş, Din Görevlilerimiz ve çok sayıda misafir iştirak etti.
Programda Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Avcu, Muharrem ayının önemine, 10 Muharrem’de Hz. Peygamber’in (s.a.v) hayatındaki oruç uygulamasının Mekke dönemi, Medine döneminin ilk yılları, Orucun farz kılınma dönemi ve Yahudilere muhalefet uygulaması şeklinde 4 aşaması olduğuna değindi. 
Kur’an ve Sünnette Ehl-i Beyt kavramına değinen Avcu, Sünni, Şii ve Alevi gelenekte Ehl-i Beyt kavramının kapsamını izah etti. Hz. Peygamber, (s.a.v) Ehl-i Beytini bize emanet ettiği için söz konusu kavramın tanımının önemli olduğunu vurguladı. Bu emaneti baş tacı yapan ümmet, tazim ve hürmette kusur etmediğine, onlara imkanlar sağladığına ve bunun yansıması olarak Osmanlı’da bununla ilgili geniş bir hukuk oluştuğuna değindi. Bununla birlikte Hz. Hüseyin’in, (r.a) Hz. Peygamber’in (s.a.v) Ehl-i beytini temsil ettiği için Kerbela’nın İslam toplumunun gönlünde ebedi bir iz bıraktığını ifade etti. 
Sünni gelenekte, acıyı paylaşma ve hüznü hissetmenin yanında oruç ve aşure ile Muharrem ayının heyecanını ön planda tutularak itidalli bir uygulamanın mevcut olduğuna dikkat çekti. Zira 10 Muharremdeki yasın başkalarına öfkeye dönüşecek şekilde yaşanmasının yanlış bir uygulama olduğunu, Ümmet olarak, ayrılıklarımızın veya farklılıklarımızın değil ortak paydalarımızı ve birlikteliğimizi ön plana çıkararak bu hüzün verici olayı andığımız takdirde bir daha Kerbelaların yaşanmasına ancak bu şekilde engel olunabileceğini ifade etti.  
Konuşmasının devamında Avcu şu ifadeleri kullandı: “Bu açıdan Kerbela bir semboldür. Bugün Filistin’de Kerbela benzeri bir olay yaşanmıyor mu? Bugün orada Hz. Hüseyinler yok mu? İnsanlığın gözü önünde zulme uğrayan masumlar şehit ediliyor. Bize Kerbela’nın Muharrem ayının söyleyeceği şeyler var. Bizim safımız neresi olacak, menfaatler uğruna zalimin yanında mı, hakkın ve haklının yanında mı saf tutacağız. Zalime zalimsin diyebilmek, elimizden geldiğince zulme karşı durmak, Kerbela’yı ve Muharrem ayını anlamak, Ehl-i Beytin yolunda olmak ve Hz. Hüseyin’ce bir duruş sergileyebilmek demektir. Kerbela’nın ve Muharrem ayının bize en önemli mesajlarında biri de Hz. Hüseyin (r.a) gibi ucunda ölüm de olsa kendi doğrularımızın peşinden gidebilmek ve bu uğurda fedakarlıklar yapabilmektir. Hz. Hüseyin’i (r.a) anlamak menfaatler için doğruları feda etmek değil, doğrular için fedakârlıkta bulunabilmektir. 
Dolayısıyla tarihi, geleceği inşa etme faaliyeti şeklinde okumalı ve yeni Kerbelalar yaşanmaması için tarihten dersler çıkarmalıyız.”
Konferansın sonunda Avcu, dinleyicilerden gelen soruları cevapladı. Konferansın ardından aşure ikramı yapıldı. Katılımcılara Diyanet İşleri Başkanlığımızın 'Ehl-i beyt sevgisi ve Kerbela' isimli kitabı hediye edildi.