Yaklaşan Ramazan-ı Şerif'in son habercisi olan ve aynı zamanda af, merhamet ve mağfiret vesilesi olarak kabul edilen mübarek Berat Kandili’ni 19/04/2019 Cuma akşamı idrak edeceğiz.
Aslı “Beraet” olan ve Türkçe’ye “Berat” olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı: “Borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan kurtulmak”. Dînî literatürde ise: “Günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilahî af ve rahmete nail olmak”manasını ifade etmektedir. Bu itibarla Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilerek hareket etmektir. Ancak bu şekilde hareket ettiğimiz takdirde hadis-i şeriflerde geçen müjdelere nail olmamız mümkündür. Berat gecesi bize sadece Allah'ın affına mazhar olmayı değil, affedici olmayı da hatırlatır. Zira Allah'tan af bekleyen affedici olur. Allah'ın hoşnutluğunu isteyen, hiç kimseyi küçük görmez. Allah'ın sevgisine ulaşmak isteyen, daima yüreğinde sevgi ve merhamet taşır.
BERAT GECESİNİN FAZİLETİNİN SEBEPLERİ
1. Kıblenin değişmesi gibi mühim bir hadisenin bu gece vuku bulmasıdır.
2. Afv-ü mağfiret rahmet ve duaların kabul olunduğu mübarek bir gece olmasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu gecenin özelliklerini Hz. Aişe (r.a) validemize anlatırken şöyle buyurmuştur: “Bu gece Şaban ayının on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/28; Tirmizi, Savm 39; İbni Mace, İkame, 191)
3. Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır. Yani bütün insanların gelecek seneye kadar rızıkları, ecelleri ve diğer işleri bu gecede yazılır, görevli meleklere teslim edilir.
4. Allah’ın rahmeti o gece kulları üzerine sağnak sağnak yağar.İbn-i Mâce’de geçen hadis-i Kutsî bu gerçeği şöyle ifade eder:“Şaban ayının yarı gecesi (Berat gecesi) oldu mu onu ibadetle geçirin. Gündüzünü de oruç tutun. Zira Allah Teâlâ, bu gece güneşin batışından itibaren dünya semasına (rahmetiyle) tecelli eder ve şöyle buyurur:
- Yok mu af dileyen, onu affedeyim.
- Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim.
- Yok mu bir derde mübtela olan ona afiyet vereyim.
- Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.”
Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili isimli tefsirinde, aşağıda sayılan kişilerin hadis-i şeriflerde de belirtildiği gibi bu gecenin faziletinden yararlanamayacağını ifade etmiştir.
1-Allah'a şirk koşanlar.
2-Ana-babalarına isyan eden, onlara asi olanlar.
3-Alkollü içecekleri içmeye devam edenler.
4-Büyücülük yapıp gaipten haber verme işiyle meşgul olanlar.
5-Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenler.
6-Adam öldürüp, yaptığı bu büyük günahtan pişmanlık duymayanlar.
7- Gururlu ve kibirli olanlar.
8-Akrabalarla ilişkileri kesenler.
Berat Gecesinde Neler Yapabiliriz:
Bu gecede kılınan namazların, okunan Kur’an-ı Kerimlerin, yapılan tevbe ve istiğfarların fazileti çok büyüktür ancak bu gece hakkında rivayet edilen yüz rekat namaz kılmanın faziletine dair gelen rivayetlerin aslı yoktur. Bu konuda en güzel örneğimiz, Efendimizin yukarıda da zikrettiğimiz şu hadisidir: “Bu geceyi kaim olarak, gündüzünü de oruçlu olarak geçirin” Büyük hadis Âlimi el-Leknevî bu geceye mahsus olduğu söylenen muhtelif namazlardan bahseden bir kısım rivayetleri zikreder ve bunların aslının olmadığını söyler. Bunu ifade ettikten sonra gecemizi aşağıda belirttiğimiz şekilde ihya edebiliriz:
-Teheccüd (gece) namazı ile beraber en azından ile bir günlük kaza namazı ve tespih namazı kılmalıyız. Hz. Aişe (r.a.), Efendimizin Berat Gecesi kıldığı namazın secdesinde şöyle dua ettiğini bizlere nakleder: "Allah’ım! Gazabından rızana sığınıyorum. Cezandan affına sığınıyorum. Allah’ım! Sen’den yine sana iltica ediyorum. Sana yaptığım senâyı (övgüyü), senin kendine yaptığın senâ ölçüsünde yapmaktan âciz olduğumu itiraf ederim. Sen’in komşuluğun ve yakınlığın azizliktir. Sen’in senâ ve övülmen yücedir. Sen’in ordun mağlup edilemez. Sen, vaat ettiğin şeyde, vaadinden dönmezsin. Sen’den başka ilah, senden başka mabud yoktur." (Müslim, salât, 222)
- Ana ve babalarımızın gönüllerini almalıyız.
- Kur’an-ı Kerim’i okumalı, Selavatü şerife, zikir ve tesbihatta bulunmalıyız.
- Fakirlere, yoksullara yardım etmeliyiz.
- Kendimize, ailemize, geçmişlerimizin ruhlarına, milletimize ve bütün Müslümanlara dua etmeliyiz.
- Uzak akrabalarımızı, dostlarımızı telefonla arayarak kandillerini tebrik etmeliyiz.
-Bu gece ve diğer günlerde mümkün olduğu kadar özellikle yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmaya gayret etmeliyiz. Zira hadis-i şeriflerde belirtildiği üzere, yatsıyı cemaatle kılan gecenin yarısını,sabah namazını cemaatle kılan da diğer yarısını ihya etmiş gibi mükafat alır.
- Berat gecesinin gündüzünü ve en azından şaban ayının kalan pazartesi ve perşembe günlerini oruçlu geçirebiliriz. Bu konudaNesâî’de geçen bir rivayette Üsâme b. Zeyd (r.a) şöyle demiştir: “Resulullah (s.a.v), Şaban ayında tuttuğu orucu hiçbir ayda tutmadı. Kendisine, “Ya Resulallah! Senin, Şaban ayında tuttuğun orucu başka bir ayda tutmadığını gördüm” dedim. Şöyle buyurdu: “Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, alemlerin Rabbi olan Allah azze ve celle’ye yükseldiği aydır. Ben de amelimin (Allah Teala’ya) oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.”
Şaban ayının özelliği hakkındaki bu hadis-i şerif ve Berat Gecesi ile ilgili yukarıda geçen diğer rivayetler, bu aya ve bu geceye özel bir önem atfetmemiz için yeterlidir. Öyleyse berat gecesini ve şaban ayının diğer günlerini de ihya etmeye gayret göstermeli ve hadis-i şerifte işaret edilen gaflete düşmemeliyiz.
Bu vesileyle halkımızın ve tüm İslâm Âleminin Berat Kandilini tebrik eder, gerçek manada beratimize vesile olmasını Cenâb-ı Mevlâdan niyaz ederim.
Yaklaşan Ramazan-ı Şerif'in son habercisi olan ve aynı zamanda af, merhamet ve mağfiret vesilesi olarak kabul edilen mübarek Berat Kandili’ni 19/04/2019 Cuma akşamı idrak edeceğiz.
Aslı “Beraet” olan ve Türkçe’ye “Berat” olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı: “Borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan kurtulmak”. Dînî literatürde ise: “Günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilahî af ve rahmete nail olmak”manasını ifade etmektedir. Bu itibarla Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilerek hareket etmektir. Ancak bu şekilde hareket ettiğimiz takdirde hadis-i şeriflerde geçen müjdelere nail olmamız mümkündür. Berat gecesi bize sadece Allah'ın affına mazhar olmayı değil, affedici olmayı da hatırlatır. Zira Allah'tan af bekleyen affedici olur. Allah'ın hoşnutluğunu isteyen, hiç kimseyi küçük görmez. Allah'ın sevgisine ulaşmak isteyen, daima yüreğinde sevgi ve merhamet taşır.
BERAT GECESİNİN FAZİLETİNİN SEBEPLERİ
1. Kıblenin değişmesi gibi mühim bir hadisenin bu gece vuku bulmasıdır.
2. Afv-ü mağfiret rahmet ve duaların kabul olunduğu mübarek bir gece olmasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu gecenin özelliklerini Hz. Aişe (r.a) validemize anlatırken şöyle buyurmuştur: “Bu gece Şaban ayının on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem’den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/28; Tirmizi, Savm 39; İbni Mace, İkame, 191)
3. Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır. Yani bütün insanların gelecek seneye kadar rızıkları, ecelleri ve diğer işleri bu gecede yazılır, görevli meleklere teslim edilir.
4. Allah’ın rahmeti o gece kulları üzerine sağnak sağnak yağar.İbn-i Mâce’de geçen hadis-i Kutsî bu gerçeği şöyle ifade eder:“Şaban ayının yarı gecesi (Berat gecesi) oldu mu onu ibadetle geçirin. Gündüzünü de oruç tutun. Zira Allah Teâlâ, bu gece güneşin batışından itibaren dünya semasına (rahmetiyle) tecelli eder ve şöyle buyurur:
- Yok mu af dileyen, onu affedeyim.
- Yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim.
- Yok mu bir derde mübtela olan ona afiyet vereyim.
- Yok mu şunu isteyen, yok mu bunu isteyen diyerek sabaha kadar devam eder.”
Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili isimli tefsirinde, aşağıda sayılan kişilerin hadis-i şeriflerde de belirtildiği gibi bu gecenin faziletinden yararlanamayacağını ifade etmiştir.
1-Allah'a şirk koşanlar.
2-Ana-babalarına isyan eden, onlara asi olanlar.
3-Alkollü içecekleri içmeye devam edenler.
4-Büyücülük yapıp gaipten haber verme işiyle meşgul olanlar.
5-Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenler.
6-Adam öldürüp, yaptığı bu büyük günahtan pişmanlık duymayanlar.
7- Gururlu ve kibirli olanlar.
8-Akrabalarla ilişkileri kesenler.
Berat Gecesinde Neler Yapabiliriz:
Bu gecede kılınan namazların, okunan Kur’an-ı Kerimlerin, yapılan tevbe ve istiğfarların fazileti çok büyüktür ancak bu gece hakkında rivayet edilen yüz rekat namaz kılmanın faziletine dair gelen rivayetlerin aslı yoktur. Bu konuda en güzel örneğimiz, Efendimizin yukarıda da zikrettiğimiz şu hadisidir: “Bu geceyi kaim olarak, gündüzünü de oruçlu olarak geçirin” Büyük hadis Âlimi el-Leknevî bu geceye mahsus olduğu söylenen muhtelif namazlardan bahseden bir kısım rivayetleri zikreder ve bunların aslının olmadığını söyler. Bunu ifade ettikten sonra gecemizi aşağıda belirttiğimiz şekilde ihya edebiliriz:
-Teheccüd (gece) namazı ile beraber en azından ile bir günlük kaza namazı ve tespih namazı kılmalıyız. Hz. Aişe (r.a.), Efendimizin Berat Gecesi kıldığı namazın secdesinde şöyle dua ettiğini bizlere nakleder: "Allah’ım! Gazabından rızana sığınıyorum. Cezandan affına sığınıyorum. Allah’ım! Sen’den yine sana iltica ediyorum. Sana yaptığım senâyı (övgüyü), senin kendine yaptığın senâ ölçüsünde yapmaktan âciz olduğumu itiraf ederim. Sen’in komşuluğun ve yakınlığın azizliktir. Sen’in senâ ve övülmen yücedir. Sen’in ordun mağlup edilemez. Sen, vaat ettiğin şeyde, vaadinden dönmezsin. Sen’den başka ilah, senden başka mabud yoktur." (Müslim, salât, 222)
- Ana ve babalarımızın gönüllerini almalıyız.
- Kur’an-ı Kerim’i okumalı, Selavatü şerife, zikir ve tesbihatta bulunmalıyız.
- Fakirlere, yoksullara yardım etmeliyiz.
- Kendimize, ailemize, geçmişlerimizin ruhlarına, milletimize ve bütün Müslümanlara dua etmeliyiz.
- Uzak akrabalarımızı, dostlarımızı telefonla arayarak kandillerini tebrik etmeliyiz.
-Bu gece ve diğer günlerde mümkün olduğu kadar özellikle yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmaya gayret etmeliyiz. Zira hadis-i şeriflerde belirtildiği üzere, yatsıyı cemaatle kılan gecenin yarısını,sabah namazını cemaatle kılan da diğer yarısını ihya etmiş gibi mükafat alır.
- Berat gecesinin gündüzünü ve en azından şaban ayının kalan pazartesi ve perşembe günlerini oruçlu geçirebiliriz. Bu konudaNesâî’de geçen bir rivayette Üsâme b. Zeyd (r.a) şöyle demiştir: “Resulullah (s.a.v), Şaban ayında tuttuğu orucu hiçbir ayda tutmadı. Kendisine, “Ya Resulallah! Senin, Şaban ayında tuttuğun orucu başka bir ayda tutmadığını gördüm” dedim. Şöyle buyurdu: “Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, alemlerin Rabbi olan Allah azze ve celle’ye yükseldiği aydır. Ben de amelimin (Allah Teala’ya) oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.”
Şaban ayının özelliği hakkındaki bu hadis-i şerif ve Berat Gecesi ile ilgili yukarıda geçen diğer rivayetler, bu aya ve bu geceye özel bir önem atfetmemiz için yeterlidir. Öyleyse berat gecesini ve şaban ayının diğer günlerini de ihya etmeye gayret göstermeli ve hadis-i şerifte işaret edilen gaflete düşmemeliyiz.
Bu vesileyle halkımızın ve tüm İslâm Âleminin Berat Kandilini tebrik eder, gerçek manada beratimize vesile olmasını Cenâb-ı Mevlâdan niyaz ederim.
Hüseyin BAŞ
Pendik Müftüsü