Cankurtaran Mahallesi, Babı Humayun Caddesi numara 2/2’dedir.İstanbul’un, Fatih Sultan Mehmed tarafından alınışının bir alametive bir sembolü olan Ayasofya Camii, kiliseden çevrildiği halde adı değiştirilmeyen tek abidedir. Ayasofya’nın bir kilise olarak 15 Ekim 360 tarihinde yapılmış olduğu söylenir. Bir ayaklanma sırasında 20 Haziran 404’te yakılmış ve 416 yılında ibadete açılmıştır. Yine bir ayaklanma sonucu 532 tarihinde yeniden yakılmış ve aynı yılın 23 Şubat’ında İmparator Justinyen tarafından, Küdüs’te Hz. Süleyman’ın yaptırdığı mabetten daha büyük ve daha süslü olması düşünülerek yaptırılmaya başlamış ve yapı 27 Ocak 537’de bitirilerek bir törenle ibadete açılmıştır.Daha birçok tamirler ve değişikliklerle 29 Mayıs 1453 yılına gelen Ayasofya, bu tarihte cami haline getirildi. Güneşin doğduğu tarafa bakan absid (Mihrap) Kâbe’ye döndürülerek yeni bir mihrap yapıldı. Muh temelen batı tarafında ve kubbenin kenarında bulunan kubbeciklerden birinin üst kısmı delinerek buraya tahta bir minare oturtuldu. Bundan sonra da şimdituğla minare diye anılan güneybatı daki minare inşa edildi. 2 Kuzeydoğu yönündeki ince minare Sultan Bayezid döneminde yapıldı. 1506 yılında camide bulunan Bizans mozaikleri badana edilerek kapatıldı. Peçevi’ye göre Sultan Selim, caminin büyük kubbesine ihtiyaten büyük ayaklar, iki minare ve iki âli medreseile kendileri için bir türbe yaptırılmasını emretmişti. 3 Minber 16. yüzyıl işidir. Bütün devirlerde cami devamlı olarak tamir ve imar olunmuş, kiliseden değişirilmiş camilere tatbik edilen usulle, o zindan gibi havasız ve karanlık yan cenahlara pencereler açılmıştır.
Kaynaklar
1. İstanbul Ansiklopedisi, c.III, s.1439 y.d.
2.İstanbul Ansiklopedisi, c.III, s.l445; Hadîka, c.1, s.3.
3.İstanbul Ansiklopedisi, c.III, s.1446.
4.E.H. Ayverdi, Osmanlı Mi’mârîsinde Fâtih Devri, c. III, s.318
5. İstanbul Ansiklopedisi, c.III, s.1446.
6. a.g.e., s.1448-1449.
7. a.g.e., s.1451-1462.
8. E.H. Ayverdi, a.g.e., s.318-321.
9. T. Öz, İstanbul Camileri, c.I, s.29–30