13.11.2016

İntibah

 

İNTİBAH

      Günümüz dünyasında İslam denince Türk, Türk denince İslam anlaşılmaktadır. Türk ve İslam kelimeleri asırlardır aynı anlamda kullanılmıştır.Kitaplarında Freud ve Darwin gibi, İslamı kabul eden birine "Müslüman oldu" yerine "Türk oldu" diyen ve Türk’le  İslam’ı eş anlamlı kullanlar çoktur.

      Doğu ve Batı, Hilâl ile Haç, yani  bu iki medeniyet ve inanç, tarih boyunca her alanda karşılaşmış ve “medeniyetler çatışması” yaşanmıştır. İslamiyet ortaya çıktığı andan bu zamana kadar Hıristiyanlık ve Yahudilik tarafından en büyük rakip olarak görülmüştür. Çünkü İslam, insanoğluna güçlü bir dinamizm ve engin bir ufuk vererek gönüllerde derin bir tesir bırakmıştır. İslamiyet, en son ve en  mükemmel bir dindir. Bu dinin İlahi nurunu  söndürmek isteyen diğer din mensupları, asırlarca İslam dünyasına Haçlı seferleri düzenleyerek korkunç cinayetlerin işlenmesine ve milyonlarca masum kanının akmasına  sebep olmuşlardır. Haçlı zihniyetini temsil edenlerin  ihtirasları şifa bulmaz bir hastalık halini almış ve günümüze kadar da bu ihtirasları  devam etmiştir ve hala da devam etmektedir. Buna karşı da Ecdadımız, İslam düşmanlarının heveslerini kursağımda bırakmak için mücadele etmiş, kuru bir cihangirlik mücadelesi peşinde olmamışlardır. Bu mücadelenin adı unutmayalım ki "Hilal-Salip(haç)" mücadelesidir. Bu, müslümanların  aklından çıkarmaması ve nesillerine öğretmesi gereken hayati bir meseledir. Kendi tarihine ve dinine düşman, kendi kendine silah çeken nesiller yetiştirmek istemiyorsak  uyanık olmalıyız. Dün hürriyet adına kendi devletine, padişahına, halifesine, dinine   batılılarla birlikte hakaretler ve küfürler yağdıranlar bugün de farklı bir şey yapmıyorlar. Yıllardır batılılaşma gayretlerimize ve batıyı taklit etme sevdamıza, bizi biz yapan değerlerimizden birçok şeyi feda etmemize rağmen, batı dünyasının gayesinin değişmemesi hatırdan çıkarılmamalı ve bizi gaflete sürüklememelidir. Tarihte İslam topraklarını tarumar edenler ve parçalayanlar, bugün de memleketimizi ve İslam beldelerini parcalamanın planlarını hep zinde tutmaktadırlar. Bugün batı ve batı yanlıları, yıllarca İslam dünyasının bayraktarlığını yapan milletimizin kendi öz şuuruna ermesinden ürpermektedir. Günümüz dünyası doğusu ve batısı ile birlikte İslam ve Türk düşmanlığında birleşebilmektedir. Türkleri İslamdan uzaklaştırmak için mücadelelerine devam etmektedirler. Bu milletin bazı fertlerinin küfürde kendilerinden geri kalmaması, hatta kendilerini bile geçmesine çok sevinmektedirler. Türk milletini tarihten silemedikleri için her geçen gün yeni planlar hazırlayıp yenilerini sahneye koymaktadırlar. Bugün 'halklara ozgürlük' naraları atanlar acaba aynı planları yapanların oyuncağı mıdırlar? Eskiden kendi uygulamış oldukları planları bu milletin fertlerine mi uygulattırmaktadırlar?

      Her canlının etrafında sayısız düşman bulunmaktadır. Eger canlılar diri ve uyanık olurlarsa düşmanları onlara zarar veremez. Canlılar düşmanlarının merhametine sığınarak varlıklarını devam ettiremezler.

     Tarih düşmanlığı tarih kitaplarına girmiş bir milletin fertleriyiz. Tarih kültürüne, tarih felsefesine, tarih şuuruna sahip nesiller yetiştirmeliyiz. Bizim dışımızdaki dünyanın bizi uyutma gayretlerine karşı uyanık olmalıyız.

 

Aydın YIĞMAN

Beyoğlu Müftüsü