09.11.2016

Camii ve Önemi

 

CAMİİ VE ÖNEMİ

            Camiler edep ve terbiye ocağı, Allah’ın en sevdiği, en hoşlandığı mekanlardır.Cennetin yolu camilerden geçer.Efendimiz Mekke'den Medine'ye hicret ederken Kuba mescidini,500 metre sonra Ranuna vadisinde başka bir mescidi,4 km. sonra Mescid-i Nebiyi bizzat çalışarak ve de teşvik ederek inşa eder.Sevgili peygamberimiz :“Bir kimse yüce Allah’ın rızasını gözeterek bir mescit inşa ederse,Allah da ona cennette bir köşk inşa eder.”(1) buyururlar.
 

            Camiler,minareler,ezan sesi, bir yerin İslam coğrafyası olduğunun göstergesidir.Yani Şeair-i İslamdır.Lozan antlaşmasında Yunan delegasyonu Edirne’nin Yunanistan’a ait olduğunu ve Yunanistan’a bırakılması gerektiğini isteyince İngiliz delegasyonu buna itiraz eder ve şöyle der:“Hadi Edirne’nin Yunanistan’a ait olduğunu kabul edelim de ya şu Selimiye camiini ne yapacağız?”Şair bu gerçeğine güzel ifade etmiştir:
      

      “ Denildi mi bir yere Türk Beldesi          

      Gözüm arar Türk Bayrağı ezan sesi”
        

            Camiler,aynı zamanda memleketimizin manevi bekçileridir.Memleketimizin düşmanlarımıza karşı savunulmasında, korunmasında, askerimiz,polisimiz çok büyük görevler ifa etmektedir.Allah bu vazifeyi ifa eden kardeşlerimize metanet versin.Memleketimizin maddi olarak savunulmasının yanında, bizi ayakta tutan bir kısım manevi etkenler de vardır.Camiler de bunlardan bir tanesidir. Şair:
       

        “Mevla’dan bize ses verme de hep cedlerimiz      

         Manevi bekçisidir yurdumuzun ulu mabedlerimiz.
       
 diyerek bu hususu gözler önüne serer.

 

            Sevgili Peygamberimiz"Allah'ın en çok sevdiği ve hoşlandığı yerler mescitlerdir."(2)buyurur.Bundan hareketle fakir bir esnaf olan Keçizade Hayrettin adlı Hak dostu İstanbul’un   Fatih İlçesinde 'Sanki Yedim Camiini'  yaptırır.Camiinin girişinde şu beyit yazar:“Lezzetler çağırdıkça sanki yedim demeli:”

            Canı bir şey yemek istediğinde yemeyip sanki yedim diyerek parasını bir kenara koyar.Bu paralar yıllarca birikir ve 'Sanki Yedim Camii'ni yaptırır.Şimdi bir hesap yapalım.Günde bir paket sigara içen ayda en az 150 TL harcama  yapar.Yılda 1800 TL ye tekabül eder.50 yılda  90.000 TL ye denk gelir.Cami yapar mı?Biraz daha zorlasa,nefsinden,yemesinden, içmesinden, giyiminden ve kuşamından kısmış olsa cami yapabilir.    
 Mescid-i Nebi önceleri hurma dalları ve yaprakları yakılarak andınlatılırdı.Hicretin 9. yılında bir cuma gecesi Temim heyeti ile Medine'ye gelen Temim ed-Dari hizmetçisine emir vererek direklere kandiller astırır.Bunu gören efendimiz"Sen İslam'ı nurlandırdın.İslamın mescidini süsledin.Allah'da seni dünyada ve ahirette nurlandırsın"(3) der.Bu olay  efendimizi o kadar etkiler ki kandilleri asan hizmetçinin adını kandil manasına gelen Sirac ismi ile değiştirir.
 Yavuz Sultan Selim kutsal beldeleri fethedince kutsal emanetleri İstanbul’a getirir.Kutsal beldelerde Yavuz Sultan Selim’in adı şöyle  anılır:“Hakim’ül Harameyn.” Yavuz bu duruma itiraz eder.Beni o kutsal beldelerin hakimi değil “Hadim’ül Harameyn”i olarak zikredin der.Bu da aziz ecdadımızın camilere bakışını göstermektedir.Bugün büyük bir mutlulukla müşahede ediyoruz ki aynı bilinç sonraki nesillerimiz için de bir ilham kaynağı olarak ve hatta artarak devam etmektedir.
     

            Doğru dürüst oturacak evleri olmayan fakir köylerimizde,mahallelerimizde  bile en güzel camilerin yapıldığını görüruz.Bu milletimizin inancının mükemmelliğine işarettir.

            Camilerimiz garip kalmasın.Bir Caminin çinisi,boyası,halısı her şeyi var ama cemaati yoksa garip değil midir? Maalesef ameli bozulan topluluklar camileri süslemeye başladılar.Camilerimizin süsü cemaattir.Bugün gençlerimiz camileri değil stadları doldurmaktadır.Camilerin öneminden yeterince bahsedilmemektedir.Camilerden sadece ölüm nedeniyle bahsedilmektedir.Camiye belki hayatında hiç gelmemiş birisi ölünce radyo ve televizyonlarda camilerin ismi geçmektedir.

Kutsal camilerimiz kadar,camilerimizde görev yapan görevlilerimizde  önemlidir.Din gönüllüsü kardeşlerimiz toplumumuzda  insani ve ahlaki değerlerin yaşanmasında, toplumumuzun manen yükselmesinde  önemli katkılar sağlamaktadırlar.Yine camilerimizin inşa ve imarında, dünyevi bir karşılık beklemeden büyük fedakarlıklarla, samimi davranış ve gayretleriyle, hikmet dolu sözleriyle ve sohbetleriyle herkesin gönlünü kazanan Din Görevlilerimiz ve Kur’an Kursu hocalarımız Hz.Peygamberi temsil ettiklerinin farkındadırlar.Ne mutlu din gönüllüsü kardeşlerime!
           
    

Aydın YIĞMAN

Beyoğlu Müftüsü


 

Not: Din Görevlilerimizden ahirete intikal etmiş olanlara Allah'tan rahmet dilerken,halihazırda görev yapan her kademedeki din gönüllüsünün haftalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.
 
 
              1.Buhari,Salat 65,1/116)
              2.Hz peygamberin çağımıza mesajları,s,19
              3.Müslim,Mesacid,288