24.12.2018

Beykoz Müftülüğü Sağlıklı Birey, Mutlu Aile, Huzurlu Toplum Seminerleri

Beykoz Müftülüğü D. İ. Başkanlığımızın  “Sağlıklı Birey, Mutlu Aile, Huzurlu Toplum” projesi kapsamında personelimize yönelik “Aile Okulu Seminerleri” 15-16 Aralık 2018 tarihlerinde Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi’nde alanında uzman ve tecrübeleriyle tanınan akademisyen hocalarımız tarafından gerçekleştirildi.

Programımız Beykoz Vaizimiz Aydın YÖNDEM’in sunumuyla başlamış olup, açılış Gümüşsuyu MerkezCamii Müezzin-K. M. Zeki YILDIRIM Hocamızın Kur’an tilavetiyle gerçekleştirildi. Başkanlığımızca hazırlanan Sinevizyon izlenerek devam edildi.

Beykoz Müftümüz Ali EFE Hocamız açılış ve selamlama konuşmalarını yaparak aile üzerine medyanın etkileri konusunda bilgilendirmelerde bulundu.

Müftümüz konuşmalarında camilerimizde cemaatimize zaman zaman aile huzuru ile ilgili vaazlar yaptığımızı, biz cami görevlilerinin de kendi ailelerimizde aile içi iletişim konusunda kendi problemlerimize, huzursuzluğumuza çözüm üretebilmesi için insanı geliştirici bu tür programların gerekliliğine vurgu yaptı. Aile kurumumuzun bugün için medyanın olumsuz propagandası altında bulunduğunu ve ailelerimizin çocuklarımızın medya eliyle terbiye edilmeye çalışıldığını vurguladı.

Hocamız konuşmasında en güzel vaazın güzel örneklik olduğunu, bulunduğumuz mahallede hitap ettiğimiz çevremize diyanet mensubu olarak her bir görevlimizin ailesiyle örneklik yapmak durumun bulunduğunu,  bizlerin yerine getirdiğimiz mesleğe uygun olarak hareket etmemizin ve çevremizi yönlendirici bir konumda olduğumuzun değerine işaret etti.

Bizlerin de zaman zaman çevrenin olumsuz etkisiyle ailemizle ya da mesai arkadaşlarımızla olumsuzluklar yaşadığını söyledikten sonra bu programların ailelerimiz için büyük katkılar sunacağını belirterek programımıza iştirak eden hocalarımıza teşekkür ederek konuşmalarını tamamladılar.

Ailede fıkhi meseleler hakkındaki konuşmalarını yapmak üzere  Fatih Sultan MehmedVakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Ö. Üyesi Dr. Ahmet EFE Hocamız konuşmasına fıkhın tarifini yaparak: “fıkıh; kişinin lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesidir.” İfadesiyle başladı. Hocamız evlilik ve nikahın önemli olduğu belirterek, ailenin nişandan boşanmaya kadar bir fıkhının olduğunu, nişan olayının bir nikah değil kişinin bir vaadi olduğunu söyledi.

Sayın Dr. Efe konuşmasında insanlarımızın nişanlılık döneminde karşılaştığı problemlerle ilgili olarak: “nişanlılık döneminde tarafların bazen kendi aralarında nikah akdi yaptıklarını, ancak tarafların bu nikahı zihinlerinde farklı gördüklerini, halbuki yapılan akdin bir sorumluluk ve miras durumunu ortaya çıkardığını” bildirdi.

Hocamız konuşmasının ilerleyen kısmında nikahın şartlarını, sonuçlarını anlattıktan sonra; boşanmanın şeklinden, boşanma neticesinde meydana gelen sonuçlardan bahsetti.

Dr.Ahmet EFE Hocamız aile içi iletişim konusunda bir problem yaşandığında çiftlerin nasıl hareket etmesi gerektiğini, İslam’ın buna bakışını, bu tür problemlerde Kur’an ve Sünnetin ne dediğini İslam Tarihinden örneklerle somutlaştırdı.

Pendik Haseki Dini Yüksek İhtisas Merkezi Hocalarından Sayın Ali Rıza TEMEL Hocamız “Ailede Mahremiyet Bilinci” konulu konuşmalarını yaptılar.

Sayın Temel Hocamız, Kur’an’ın evli olan kadına “muhsana” ve erkeğe ise “muhsan” kavramını kullandığından bahisle kelimenin kökünün ”حصن” yani “korunma” manasına geldiğini açıkladı. Yani nikahın, evliliğin insanı koruyucu özelliği olduğundan bahsetti. Hocamız konuşmasına batı medeniyetinde evliliklerin giderek azaldığını, ters orantı olarak da boşanmaların arttığına vurgu yaparak, “maalesef ki Türkiye’de de evlenme ve boşanma konusunda Frenk alışkanlığın görülmeye başladığından bahsetti.Hocamız aile konusunda aile kurmanın önemli olduğunu, ancak aslolanın ise aile kalabilmekte saklı olduğunu belirtti.

Sayın Temel evlilik içinde mahremiyetin çok önemli olduğunu, aile içinde kalması gereken sırrın, mahrem durumların dışarıya faş edilmesinin yasaklanmış olduğunu, bunu Peygamberimizin uygulamalarında da bu durumun yasaklanmış olduğunu, böyle davrananların aile mahremiyetine zarar verdiğinden bahisle aile konusunda Allah Teala’nın Kur’an’da Müslümanlara çizmiş olduğu sınırlardan bahsederek konuşmasını ve ilk gün ki oturumu tamamlamış oldu.

Programın ikinci günü  Yıldırım Beyazıt Camii İ-Hatibi Muhammet POLAT Hocamızın okumuş olduğu aşr-ı şerifle başlamış oldu. Kur’an tilaveti sonrası kürsüye Beykoz Müftümüz Sayın Ali EFE seminerin açılış ve selamlama konuşmasını yaparak mikrofonu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Saffet KÖSE Hocamıza bıraktı.

Prof.Dr. Köse Hocamız konuşmasında şeytanı ve avanesini en çok mutlu edenhususun karı-kocanın arasını ayırmakolduğunu söyledi. Hocamız ailede rahmet, meveddet, sekinetin bulunduğunu; rahmet kavramının bunların ilki ve en önemlisi olduğunu belirtti.

Sayın Hocamız, “evlerimizi böldük, her birimiz farklı dünyalarda yaşıyoruz. Her birimizin kırmızı çizgileri oluştu. Aile içinde ilişkilerimiz resmileşti ve şu anda soğuk bir halde yaşıyoruz.” dedi. Prof. Köse devamla “bizler bugün kavramlarımızdan öyle uzaklaştık ki, artık kendi kavramlarımızla alay eder hale geldik. Ailede rahmet, meveddet varsa ailede sekinet doğar. Yapmamız gereken ailemizde sekineti sağlamak, yoksa da bulmaktır.”diyerek “el cezaucinsu’l amel” yani siz nasıl davranıyorsanız karşınızdaki de size öyle davranır, Allah’ ta aynı davranır diyerek empati yapmanın kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak,  başkasına öyle davranmamız gerektiğini vurguladı.

Ayrıca davranışlarımızın geçişken olduğunu, çocuklarımızın dabunlardan etkileneceğini, onlara da bizim davranışlarımızın geçeceğini söyledi.

Eğer bir yerde rahmet, meveddet ve sekinet varsa orada mutluluk var demektir. Hocamız zenginliğin ve bir statü elde etmenin evliliklere etkisiyle ilgili olarak ta, nimetleri doğru değerlendiremediğimizde hareketle: “insanlar zenginleştikçe, statüleri arttıkça evliliklerde huzursuzluklar, ayrılmalar baş gösteriyor. 230 metrekarelik bir eve sığamıyoruz. Bizler evlilikleri statü haline getirdik.” dedi.

Köse’nin konuşması şöyle devam etti: “bütün kutsal metinlerde ve ahlak kitaplarında en önemli güç olarak şehvet duygusu geçer. Bu gücü kontrol etmenin de tek yolu nikahtır.” diye açıkladı.

Hocamız aile içi çatışmanın önlenmesi ile ilgili olarak ailedeki sırların dışarı yansıtılmaması, çiftlerin problemlerini aile içinde çözmeleri gerektiğinden, şayet problemler dışarı yansıtılırsa problemlerin daha da büyüdüğüne dikkat çekti. Bireylerin problem durumunda öfkelerini kontrol etmesi, önyargıdan arınmanın ve iyi niyetli olmanın, alınganlık gösterilmemesini, hataların iyiliklerle savılması gerektiğinden bahisle; çiftlerin aile büyüklerini eleştirmemesi gerektiği, geçmişte kalan defterlerin yeniden açılmaması, insana düşenin geçmişten ibret alarak bu günü yaşamak olduğunu, insanların şeytana prim yaptırmayarak; onur kırıcı davranışlardan uzak durması gerektiğini, hatalarımızdan özür dilemeyi bilmemiz gerektiğini, şayet sıkıntıları gideremiyorsak kısa bir seyahate çıkmamızı, maksadı aşan sözlere takılmamızı ve eşler olarak evlerimizde sosyal statüyü kullanmamamızı tavsiye etti.

29 Mayıs Üniversitesi Uluslar arası İslam ve Din Bilimleri Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zekeriya GÜLER Hocamız ise “Kur’an ve Sünnet Perspektifinde Aile” konulu konuşmalarını yapmak üzere kürsüye geldi.

Sayıl Güler konuşmasında; Aile içi sorumlulukların bulunduğunu; erkeğin mükellefiyetlerinin olduğu gibi hanımında mükellefiyetleri olduğunu belirterek “kadın ne kadar zengin olursa olsun erkek kadının nafakasını sağlamakla mükelleftir.” Diyerek fıkhi bir kuralın açıklamasını vurguladı. Hiçbir evlilikte annenin babaya, babanın da anneye benzemeye çalışmaması gerektiğinden; erkek ve kadının birbirinin tamamlayıcısı olduğunu bu duruma hadislerde de vurgu olduğunu belirtti.

Hocamız, ailenin inşası, ifası için iffet, fazilet, rahmet ve meveddetin korunması ve devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Annenin aile içindeki konumu ile ilgili; ilk öğretmenin anne olduğu, çocuğun problemini ilk fark edenin anne olacağını, bu özelliğinde anneye Allah’ın bir lutfu olduğundan söz etti.

Sayın Güler; ailenin küçük bir devlet, devletinde büyük bir aile olduğunun pek çok ilim adamınca da benimsenen bir tanım olduğunu belirtti. Hocamız Kur’an’da geçen kavvam tabirinin tahakküm manasına olmadığını, bunun daha çok dışarıyı ilgilendiren bir manada kullanıldığını; ceberutluk manasına gelmediğinin müfessirlerimiz tarafından da dile getirildiğine vurgu yaptı.

Hayatta bir erkek, bir baba başarılıysa, büyüklerimizin de söylediği gibi o erkeğe yardımcı bir kadın, bir annenin bulunduğundan bahsetti. Şayet ailede orta yol ve fazilet anlayışı devam ettirilirse o ailede huzurun bulunacağını, ayette geçen rahmet, meveddet ve sekinet kavramlarının önemli olduğundan bahsetti.

Din görevlilerinin İmam-ı Gazali’nin İhya-u Ulumiddin adlı eserinin “nikahın faydaları” bölümünün tekrar tekrar okunması tavsiyesinde bulundu. Hocamız konuşmasının ilerleyen bölümünde “aiede güven, huzur (sekinet) ortamı olacak ki meveddet oluşsun.” diyerek meveddetin karşılık beklemeksizin sevgide bulunmak manasını içerdiğini anlattı. Bir evlilikte rahmetin olmasını, ayrıca sadakat bulunması gerektiğini, ancak bununda sadece cinsel anlamda anlamamak gerektiğini, sadakatin ihtiyaç olan her yerde bulunmasını yuvamıza sinerji kazandırmak için ailemize daha fazla zaman ayırmamızı ve bir vefa borcu olarak eşlerin birbirine teşekkür edebilmelerini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Program Prof.Dr. Zekeriya GÜLER Hocamızın bütün personeli temsilen evlilikte 30 yılını aşmış 10 personele katılım belgesi verilmesinin ardından, diğer katılımcılara da belgeleri takdim edilmek suretiyle program tamamlandı.