25.04.2018

Bağcılar Müftülüğü Din Gönüllüleri ile Buluşma

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Bağcılar Müftülüğü din gönüllüleri ile bir araya geldi.

Bağcılar Şehit Mehmet Selim Kiraz Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftü Yardımcısı Bahri Şamat ve Ömer Erden, Bağcılar Müftüsü Musa Uzun ile din gönüllüleri katıldı. Program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Bağcılar Müftüsü Musa Uzun kısa bir selamlama konuşmasının ardından İstanbul Müftüsü Yılmaz din gönüllülerine hitap etti.

Kur’an’ı anlamada ve dini anlamada usulün önemine dikkat çeken Yılmaz, “Kur’an-ı ve dini nasları anlamada, yorumlar yapmada ecdadın geliştirdiği usuller vardır. Bu usuller arasında ashab-ı rey var ve hadis metinlerine bağlı kalmayı önceleyen ashab-ı eser var. Biz Hanefi ve Maturidi inancına sahip olanlar ashab-ı rey geleneğindeniz. Selçuklular’dan itibaren, Osmanlı geleneğinden gelen insanlar olarak bizim için aslolan usuldür. Biz Kur’an’ı anlarken ve hadisleri yorumlarken önce usulü belirleriz. Esbab-ı nuzül, ayetlerin mütaşabih ya da muhkem oluşu, zahir ve batın manalarının yorumlarıyla ilgili ön bilgilerden sonra Kur’an’ı yorumlarız. Aralarında çelişki bulunan hadisleri nasıl tevil ettiğimize dair usul bilgimiz vardır ve ona göre yorumlarız. Dolayısıyla hadislerdeki farklı rivayetler bizi endişelendirmez. Ashab-ı eserin rivayet ettiği hadislere bakıyorsunuz bazen içinde boğulup kalıyorlar. Özellikle Hanbeli fukahasında olduğu gibi sonradan selefilik ve batınilik çıkan gruplar haline de dönüşebiliyorlar. O yüzden biz dini anlamada önce usulü önceliyoruz. Usulümüz, vusulümüzdür. Önce usul, sonra naslar ve onun üzerine bina edilen esaslar gelir” dedi.

‘İslam’ın içtihat kapısı asla kapanmamıştır’ diyen Yılmaz, şunları söyledi:

“İslam dünyasında ‘içtihat kapısı kapanmıştır’ deniyor. İçtihat kapısı kapandı demek İslam’ın hükmü kalmadı demektir. Halbuki İslam, ebediyete kadar bütün problemlere çözüm sunabilecek bir esneklikte ve seyyaliyette bir dindir. İslam’ın içtihat kapısı asla kapanmamıştır. Kapandı diyenlere cevap olsun diye 2. Abdülhamid Han zamanında, Ahmet Cevdet Paşa riyasetinde bir heyet oluşturulmuş Mecelle-i Ahkam-ı Adliye yazılmıştır. Kur’an ayetleri ve hadis metinlerinden ticaret, ibadet ve muamelat hukukuyla ilgili temel esaslar belirlenmiştir. Bunlar üzerinden kanuni veya fıkhi çözümler üretilmeye çalışılmıştır. Ama esas önemli olan İslam’ın içtihat kapsının kapanmadığı algısıdır. İslam’ın sabiteleri vardır, değişkenleri vardır. İnanç ve ibadet esasları, ayetlerle sınırlandırılmış olan muamelat esasları sabitelerimizdir. Bunun dışında değişken muamelata ve gündelik hayata ait pek çok konu vardır. Bunlar üzerinde müçtehitlerimizin usul esaslarına göre yapacakları içtihatlar her zaman bizim işimizi kolaylaştıracak önemdedir.” 25.04.2018