20.10.2018

UİP Öğrencileriyle Süleymaniye Camisi'nde Sabah Namazı Buluşması

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, UİP öğrencileriyle Süleymaniye Camii’nde sabah namazında buluştu.

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Uluslararası İlahiyat Programı (UİP) kapsamında İstanbul’daki ilahiyat fakültelerinde eğitim gören öğrencilerle Süleymaniye Camii’nde sabah namazında buluştu.

Namaz sonrası gençlere hitap Yılmaz, “Farsça’da genç ‘hazine’ demek. Gençlik insan hayatının sonraki dönemlerini de şekillendiren hazine değerindeki en değerli dönemdir. Bu manada Uluslarası İlahiyat öğrencilerimiz anne ve babalarının duası, bizim için iftihar meselesi ve ümmetin ümididir” dedi.

İslam ümmetini kurduğu medeniyetleri tek tek kaybettiğini anlatan Yılmaz, “İslam ümmeti, ümmet fikrini kaybettiği yıllardan itibaren büyük sınavlardan geçiyor, büyük sıkıntılarla muhatap oluyor. Kurduğu medeniyetleri tek tek kaybediyor. Bir Maveraünnehir medeniyetimiz vardı, bitti. Bir Endülüs medeniyetimiz vardı, bitti. Bir Kuzey Afrika medeniyetimiz vardı, bitti. Baktığınız zaman bunların kaybediliş sebebi ümmet fikrinin ve yetişmiş insanların bitmesiyle doğrudan alakalıdır. Kitab-ı Kerimi’nde Allah Teala, birbirlerine düşman olan insanların Allah’ın rahmeti sayesinde kardeşler olduğunu belirterek ümmet olmanın aslında bir havuzda buluşmak ve kaynaşmak olduğunu ifade ediyor. Farklı renklerde ve dillerdeki insanları, iman ve İslam kardeşliği birleştiriyor ve bir havuzda buluşturuyor. İslam ümmeti olmak dünyada yüksek bir güç ve değer sahibi olmak anlamına geliyor” diye konuştu.   

Fransız İhtilali’nden sonra dünyada egemen olan ulusçuluk ve milliyetçilik fikrinin İslam ümmetinin parçalanmasına neden olduğunu belirten Yılmaz, “Bu fikirlerin bir veba gibi yayılması Osmanlı Devleti’nin dağılmasına, o büyük devletin yerine 30 küsur devletin kurulmasına ve zaman içerisinde birbirine hasım grupların oluşmasına neden oldu. Maalesef bugün İslam dünyasının her yerinden kan, gözyaşı, kavga ve cedel sesleri geliyor. Bir takım dış güçlerin Müslümanlarla ilgili planları olabilir. Ama bunlar bizi asla suçu başkalarına atarak kendi sorumluluğumuzdan uzaklaştıramamalı. Bizim eksiklerimiz nerededir, nerede yanlış yapıyoruz da bu tür duygular yayılıyor ona bakmamız lazım. İslam’ı anlamada ve yaşamada ciddi sorunlarımız var” ifadelerini kullandı.   

“İslam dünyasının her yerinde ciddi problemler var” diyen Yılmaz, şunları söyledi:

“Temelinde ümmet bilincine sahip, ümmet bilincini aşılayarak yeniden İslam dünyasını kaynaştıracak yetişmiş insanların olmamasının bunda çok önemli bir etkisinin olduğu muhakkak. Dolayısıyla bugün bizim yetişmiş insana ihtiyacımız var. Milleti, ümmeti uyandıracak, İslam ülkelerinin içerisindeki kan ve gözyaşını dindirip onları kaynaştıracak ulemaya, âlimlere, önder ve rehber insanlara ihtiyacımız var. Sizler İslam dünyasının muhtelif yerlerinden İslam’ı kaynaklarından öğrenmek ve yeniden yorumlayarak çağın şartlarına göre sunmak için bu topraklara geldiniz. Sizin burada buluşunuz çok anlamlı ve önemli. İçinde bulunduğunuz yaş ve eğitim düzeyi gereği bu ümmetin kurtuluşuna vesile olmuş geçmiş ulemanın karakter ve şahsiyetlerini model alıp birer İmam-ı Azam Ebu Hanife, Gazali, İbn-i Sina olmalısınız. Millete ve ümmete şekil vermiş, onların kurtuluşuna vesile olmuş tarihteki o büyük şahsiyetler gibi, âlimler gibi olmak için hedefler koymanız çok önemli.”

UİP öğrencilerine dil eğitimi konusunda tavsiyelerde bulunan Yılmaz, şöyle konuştu:

“İslami ilimlerin en temel kaynakları Arapça. Ama ondan sonra Farsça ve Osmanlıca önemli diller. Bu dilleri öğrenerek eski eserlerimizi okuyabilecek seviyeye gelmelisiniz. Tabii ki, İngilizce dünyaya ulaşmak için en önemli araçlarımızdan biri. Türkiye’de İlahiyat camiası olarak dini bilgi birikimimizle övünüyoruz. Ama bu adeta kendimizin çalıp oynadığı bir oyun gibi. Niye, çünkü bunu sadece Türkçe okuyan insanlar biliyor. Ürettiğimiz bilgiyi ve insanlığa sunacağınız çalışmalarınızı Arapça ve İngilizce yayınlayacak kadar dil seviyesine çıkmamışsak dünyanın bundan haberi olmuyor. Sizler yurtdışından bir başka dil bilerek geliyorsunuz. Bu dillerinizi daha da geliştirerek o dillerde yayın yapabilecek, makale ve kitap yazabilecek, konferans verebilecek seviyede olmalısınız ki, buradaki birikiminizi başka ülkelere ve insanlara taşıyıp İslam ümmetinin birliği adına hizmetler yapabilesiniz.”

Program sonunda UİP öğrencilerine kahvaltı ikram edildi. 20.10.2018