29.05.2018

Fethin 565. yıl dönümünde ‘Fetih, Fatih, İstanbul’ paneli

İstanbul'un fethinin 565. yıl dönümü dolayısıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda "Fetih, Fatih ve İstanbul" konulu program düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından organize edilen programda saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra, İBB Mehter Takımı marş dinletisi sundu.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, İstanbul'un fethinin, çok geniş coğrafyaları etkileyen, sadece bir şehrin, bir milletin, bir devletin, bir toplumun değil, kıtaların, milletlerin, devletlerin tarihi seyrini değiştiren bir olay olduğunu söyledi.Fatih Sultan Mehmet'in 21 yaşında, bundan 565 yıl önce Ayasofya'nın önüne gelerek tarihin akışına tesir ettiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Fetih, şüphesiz büyük bir askeri harekattır. Planlamasıyla, stratejisiyle, lojistiğiyle, kadrosuyla ve ulaştığı nihai sonuçla, netice itibariyle 40 defa denenen ve sonuç alınamayan bir başarının elde edildiği askeri harekattır ama fethin arkasında çok güçlü bir diplomasi var. Uluslararası ilişkiler, çok güçlü bir iktisadi yapı, çok güçlü bir ilmi anlayış, teknoloji var. Fethin arkasında birbiriyle kenetlenen çok güçlü bir toplum yapısı var. Fethin arkasında farklı unsurları, yaklaşımları ve muhalefeti sabırla, metanetle, dirayetle ve iradeyle, en muhalif çevreyi bile aynı hedefe kilitleyen bir planlama ve koordinasyon var. Eğer fethi anlamak istiyorsak ve fethin büyüklüğünü kavramak istiyorsak bu askeri harekatın etrafındaki bütün o gelişmeleri çok iyi anlamak ve değerlendirmek durumundayız."

İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz ise konuşmasında Akşemseddin ve Fatih Sultan Mehmet ilişkiye değinerek “Fetih deyince Fâtih, Fâtih deyince Akşemseddin hatıra gelir. İstanbul’un fethi gündeme geldiğinde Fâtih’in gönlündeki fetih anlaşılır” dedi. İstanbul Müftüsü Yılmaz, bu iki önemli insan arasındaki sevgi bağı hakkında ise şunları söyledi:
“Fâtih, Osmanlı hânedânının genel karakteristik yapısında olduğu gibi irfânî özelliklere sâhip bir Osmanlı Sultanıydı. Gönül sultanı âriflere sevgiyle bağlıydı. Eğer Fâtih, fikirde ve fiilde gerçek fetih şuuru ile bezenmiş olmasaydı yine de dünyânın diğer cihângirleriyle boy ölçüşebilirdi, fakat Fâtih olamazdı. Çünkü fâtihlik, fethi gönlünde gerçekleştirmiş bir gönül sâfiyeti ister. Böyle bir gönül sâfiyeti ve irâde eğitimi almamış insanın belki de isminin başına hiç de hoş olmayan pek çok sıfat eklenirdi. Aslında Akşemseddîn, ona çok fazla bir şey yapmadı. Onu kendisinde bulunan kudret ve isti’dâdlardan haberdâr etti. Yanılıp sürçtüğünde ona hizâya gelmesini söyleyerek öğütlerini eksik etmedi.”

Daha sonra Medeniyet Araştırmaları Merkezi kurucusu Bekir Karlığa moderatörlüğünde, Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Andı, "Fetih, Fatih ve İstanbul" konulu panelde, fethe giden süreç ve fethin sonuçlarını anlattı. 29.05.2018