08.05.2018 Tarihinde Beşiktaş, Beyoğlu, Kâğıthane, Sarıyer ve Şişli İlçe Müftülükleri’nin ortaklaşa hazırladığı halka yönelik “Din İstismarı İle Mücadele” paneli Sarıyer İBB Kültür Merkezi’nde yapıldı. Panele Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih KURT, Stratejik Planlama ve Yönetimi Geliştirme Daire Başkanı Hatice KAHYAOĞLU ve Diyanet İşleri Uzmanı Mustafa SOYKÖK konuşmacı olarak katıldı.
Ev sahipliğini yapan Sarıyer İlçe Müftüsü Oğuzhan KADIOĞLU, panelin açılış konuşmasında dinin ve inancın önemine değinerek şöyle dedi:
“Müslümanlar olarak “Teklif” ve “Temsil” sahibi olmalıyız. İnanç, itikat ve iman bizde görünür olup teklife dönüşmeli. Bu dönüşüm de günlük hayatımızda temsil ile kendini göstermeli. Yani teklif temsil ile değer kazanır.
Teklif sahibi olmak kolay değildir. Tarihte Müslümanların en büyük başarısı tevhit merkezli inancın, düşünceye dolayısıyla teklife dönüşmesi ile gerçekleşmiştir. Böylece inanç, itikadî bir ilke halinde kendini muhafaza etmiştir. Dolayısıyla İslam bütün dünyada insanlara teklif edilen ve karşılık bulan bir din olmuştur.”
Hatice KAHYAOĞLU, Türkiye’deki din istismarını anlatarak, FETÖ’nün yol açtığı durumlara değinirken, Mustafa SOYKÖK dünyada ve komşu ülkelerdeki din istismarlarını tahlil etti.
Dr. Fatih KURT, panelin son bölümünde aşağıda yer alan yedi madde ile din istismarını önleyici yol haritası sundu:
1. Toplumun hiçbir ferdi dini doğru kaynaklardan öğrenmekten korkmamalı. Çünkü “Din” herkesten, her kitaptan öğrenilecek kadar basit değildir."
2. Çocuğumuza “Dil Eğitimi” için verdiğimiz emekten daha çok “Din Eğitimi” için emek vermeliyiz. Ayrıca gençlerimizin iyi bir arkadaş çevresi oluşturmalarına yardımcı olmalıyız.
3. Tek yürek, tek bilek olmalıyız. Devlet ve millet birliği çok önemlidir. Devletin bekası sadece bizim değil, ümmetin ve diğer insanların da meselesidir.
4. İslam’ı şiddet ve nefret söylemiyle bir araya getirmeye çalışanlara dikkat etmek gerekir. İslamfobi gibi söylemlere karşı dinin merhamet, şefkat, diğergamlık/empati gibi özelliklerini ön plana çıkarmak gerekir.
5. Taassup ve düşmanlık değil, kardeşlik ve sevgi ile ilişkilerimizi düzenlemeliyiz. Hz. Peygamber hayatında Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve Mecusi’nin nasıl birlikte yaşayabileceklerini bizzat göstermiştir. Birlikte yaşama hukukunu yeniden öğretmeliyiz.
6. Aklımızı ve düşüncemizi kimsenin esiri yapmamalıyız . Dinlediğimiz ve sevdiğimiz kimselerin de hata yapabileceklerinin farkında olarak her söylediğini tasdik etmemeliyiz.
7. Sorumluluk sahibi olmalıyız. Ahirete imanımız var. Aklımız, irademiz ve tercih hakkımız var.