21.03.2017

Küçükçekmece Müftülüğü Çanakkale Şehit ve Gazilerini Anma Programı

Müftülüğümüz tarafından Çanakkale Şehit ve Gazilerini anmak için 20 Mart Pazartesi günü Sefaköy Kültür ve Sanat merkezinde bir program gerçekleştirildi. İstiklal Marşı ile başlayan programın sunumunu Çamlıkaltı Kur’an Kursu Öğreticisi Selahattin YERLİKAYA yaptı. Ömer Çetinsaya Kuran Kursu öğreticisi Satılmış KULAK hocanın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam eden programın selamlama ve açılış konuşmasını yapan Müftümüz Mustafa TEMEL yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi;

“Çanakkale Kara harbinin 102. sene-i devriyesi için düzenlemiş olduğumuz programa hepiniz Hoşgeldiniz.

Onlar için ne yapsak azdır. Bizimde Çanakkale ruhunu yaşatmamız ve geleceğimize, gençliğimize bu ruhu anlatmamız gerekiyor. Bedir’den Hendeğe, Çanakkale’den Sakarya’ya 15 Temmuz Şehitlerine kadar bütün şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onlara selam olsun. Programdan istifade etmek üzere sizleri Allah’a Emanet ediyorum.”

Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz yaptığı konuşmada şehitlere rahmet diledikten sonra geçmiş ile günümüz arasında kıyaslamalar yaparak özümüze döndüğümüzü söyledi.

Küçükçekmece Kaymakamı Harun KAYA ise konuşmalarında Çanakkale’deki kahramanlar, Ömer Halisdemir’ler, Fethi Sekin’ler gibi evlatlar yetiştiren analara teşekkür ederek konuşmalarını bitirdiler.

Programa konuşmacı olarak katılan Yavuz BAHADIROĞLU ise “Niçin Geldiler?” sorusunu sorarak konferansa başladı. Sonrasında ise “Çanakkale’ye niçin geldilerse 15 Temmuzda da onun için geldiler”

Alman General Cevat Paşa’ya Anadolu evladının perişan halini görünce bunlar ne anlar savaşmaktan burada ne için bulunduklarını biliyorlar mı diye sorunca Cevat Paşa da

-Bilmem siz sorun kendilerine der.

Alman Generalde 4 askeri ayrı ayrı çağırarak ne için orada olduklarını sorar ve hepsinden aynı tek cevap alır.

“Allah İçin”

Alman Generalde Cevat Paşaya dönerek Allah İçin savaşan bir milletin sırtı asla yere gelmez der.

Metrekareye 6 ton merminin düştüğü 18 Mart sabahı da yoğun top atışı altında kalan Rumeli Mecidiye bataryasında Seyit Onbaşı Niğdeli Ali ve birkaç arkadaşı dışında herkes şehit olmuş ellerinde de Teçhizat olarak 1 top ve 3 mermi sağlam kalmıştı. Sağlam denilen topun da mancınığı hasar almıştı. Niğdeli Ali artık bundan sonra bir şey olmaz diyerek kenara çekilmiş sigarasını yakmış, Seyit onbaşı ise annesinin küçüklüğünden beri anlattığı İbrahim a.s.’ı kurtarmak için Nemrudun ateşine su taşıyan karınca hikâyesinden ders alarak, elinden geleni yapabilmek adına ne yapacağını düşünürken gözüne top ve mermiler takılıyor. Tam da önlerinden geçen düşman gemilerini kaçırmamak için mermiyi sırtına koymalarını söylüyor arkadaşlarına. Bu istek karşısında çok şaşıran arkadaşları belin kırılır ölürsün deyince ölmek için buradan daha şerefli bir mekân olabilir mi diye cevap veriyor. Sırtına aldığı 275 kg’lık topu 10 metre yürüyüp 8 basamak çıkararak topa yerleştiriyor. Birinci ve İkinci Mermilerinde isabet almayınca üçüncü top mermisinde besmele çekerek ben vuramadım sen vur diyerek topu ateşliyor. Ocean zırhlı gemisine isabet eden geminin dümeni kilitleniyor ve dönerek diğer gemiye çarpıyor. Bu hengâmeden kaçmak isteyen diğer gemiler istikametini karanlık limanda bulunan Türk mayınlarının olduğu tarafa çeviriyor. Mayınların da infilak etmesi ile İngiliz ordusu donanmasının yarısına yakınını kaybediyor. Bir annenin oğluna anlattığı hikayenin sonucuna dikkatinizi çekiyorum. Buradan ibret alarak çocuklarınıza hikayeler anlatmanızı tavsiye ediyorum diyerek konuşmasını bitirdi.

 

Necip Fazılın oğluna yazdığı şiiri okuyarak konuşmasını bitirdi

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte! 
Ölsek de sevinin, eve dönsek de! 
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! 
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir! 
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Program sonunda Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya tarafından Yavuz Bahadıroğlu’na çiçek takdim edildi.