25.09.2017

‘Türkiye-Azerbaycan Örneğinde İslam Dayanışması’ Konferansı

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, , “Türkiye-Azerbaycan Örneğinde İslam Dayanışması” başlığı altında düzenlenen uluslararası konferansta bir konuşma yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kafkas Müslümanları İdaresi, IRCICA, Azerbaycan Cumhuriyeti Dini Kurumlarla İş Üzere Devlet Komitesi ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ortaklaşa düzenlediği konferansta, ‘İslam dünyasında siyasi, ekonomik, ilmi, kültürel ve manevi kalkınmada İslam dayanışmasının rolü’, ‘İslam dayanışmasını tehdit eden unsurlar olarak terörizm, aşırılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığıyla mücadele’, ‘Farklı kültür ve medeniyetler arasında karşılıklı etkileşimi güçlendiren bir unsur olarak İslam dayanışması’, ‘İslam dayanışmasına karşı bir girişim olarak 15 Temmuz darbe girişimi’, ‘İslam dayanışmasının genç nesillerin eğitimine ve manevi kalkınmasına etkisi’ konuları ele alındı.

İstanbul The Marmara Otel’de düzenlenen programa, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yanı sıra Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Azerbaycan- Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov, Kafkas Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade, Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Feyziç, Bulgaristan Diyanet İşleri Başkanı Mustafa Hacı, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürü Dr. Selim Argun, Rusya Müslümanları Meclis Başkanı, Moskova Müftüsü Albir Krganov, Azerbaycan Cumhuriyeti Dini Kurumlarla İş Üzere Devlet Komitesi Başkanı Mübariz Gurbanlı, IRCICA Genel Direktörü Doç. Dr. Halit Eren, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, çeşitli üniversitelerden çok sayıda akademisyen ve bilim insanı katıldı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 2017 yılını ‘İslam Dayanışması Yılı’ olarak ilan etmesinden dolayı İstanbul’da düzenlenen ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in toplantıya ilişkin mesajları okundu.

Konferansın açılış seremonisinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam dünyasının içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında düzenlenen toplantının önemine işaret ederek, “Müslümanların özellikle günümüzde içine düştükleri buhranlar, problemler, maddi-manevi olumsuzluklar göz önüne alındığında tarihte hak ettiğimiz yerimizi almak ve medeni bir dünya kurmak üzere birbirimize olan ihtiyacımızı ve dayanışma içinde olmamızın gerekliliğini söylemek belki zait bir ifadedir. Bu bağlamda genel olarak Müslümanlar arasındaki dayanışmaya, özelde Türkiye-Azerbaycan arasındaki İslam iş birliği ve dayanışması hususuna dikkat çekmek üzere burada toplanmış olmamız pek manidar olup; şimdiye kadar yapılanlara işaret etmek ve bundan sonra yapılacakları niyete ve pratiğe almak üzere kararlılık göstermek fevkalade önem arz etmektedir” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise, programın açılışında yaptığı konuşmada, Müslümanların Kur'an ve sünneti doğru anlaması, İslam'ın kavramlarını doğru öğrenmesi, öğretmesi ve yaşaması durumunda bugün İslam dünyasında tek bir terör örgütünün bile yer bulamayacağını belirtti.

İslam dünyasının, İslam'ın doğru anlama, anlatma, öğrenme, öğretme ve yaşama ile dini kavramların doğru algılanmasına çok büyük ihtiyacı olduğu bir dönemde böylesi toplantıların tertip edilmesinin, farkındalığın oluşmasına çok büyük katkı sağlayacağını söyleyen Bozdağ, "Türkiye-Azerbaycan örneğinde İslam dayanışması" denildiğinde bunun "Tek millet, iki devlet" arasındaki bir dayanışma olduğu gibi aynı kültürden beslenen bir millet, tek bir anlayış olacağını, çünkü iki devletin kültür bağının aynı olduğunu dile getirdi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ; DEAŞ, FETÖ, El Kaide, Boko Haram gibi terör örgütlerinin İslam'ı, Kur'an-ı istismar eden, Allah'la, Peygamberle, Kur'an'la insanları ölüme atan ve daha ziyade şeytanın peşinden koşan terör örgütleri olduğuna vurgu yaptı.

Programın ikinci oturumunda bir konuşma yapan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise İslam’ın şiddetle aynileştirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“90 yıllarda Sovyetler dağılınca bizler merak, sevgi ve ilgiyle bu topraklara ulaşmak üzere ilk seyahatlerimizi gerçekleştirdik. Ne hazindir ki, dünyaya hakim olan ve iki kutuplu bir dünya görmek isteyen güçler Sovyetler ve Batı dünyası diye bir dünya yaratmışlardı. O topraklara bizzat gittiğimde gördüm ki, insanlar belki bilgi olarak İslam’dan kopmuşlar ama yürek olarak, kalp ve iman olarak İslam’la iç içe yaşayan insanlar. Bunlar bizim hem can kardeşlerimiz, hem kan kardeşlerimiz, hem de din kardeşlerimiz. Bizim bu topraklarla devlet ve millet olarak irtibata geçmiş olmamız birilerini rahatsız etmeye başladı. Hatırlayacaksınız, Sovyetlerin dağılmasından sonra varlık sebebi ‘kızıl tehlike’ olan NATO’nun devreden kalkması için toplantılar yapıldı. Dünyayı idare eden güçler asla NATO’nun devreden kalkmasına razı olmadı. Dediler ki, ‘Kızıl tehlike bitti ama şimdi yeşil tehlike var.” Çünkü kendileri böyle bir tehlike üretmişler, böyle bir zemin oluşturmuşlar. Müslümanları ve Müslümanlığı şiddet üreten, şiddetin zemininde yetişen insanlar gibi tanıtan bir algı oluşturmuşlar. Gerçekten son yıllara gelindiğinde bir İslamofobia türetmişlerdi. Şimdi hakikaten anlıyoruz ki bunlar, istedikleri zaman istediklerini yücelten, istemediklerini de yok etmek üzere ekonomi ve medya gücüne sahip olan kuvvetler. Dolayısıyla bizim bu manada birbirimize daha çok ihtiyacımızın olduğu bir dönemdeyiz. Şiddetle İslam’ı aynileştirmeye çalışan insanlara İslam’da şiddetin olmadığını, İslam’ın merhamet ve şefkat dini olduğunu anlatacak, dini naslardan şiddet üreten, Müslümanlığı terör algısıyla aynileştiren insanların yanlış yolda olduğunu onlara ve aleme duyuracak bir işbirliğine ihtiyacımız var. Bu toplantı İslam’ın gülen yüzünü, merhamet ve şefkat zeminini dünyaya anlatacak en önemli imkanlardır.”