10.04.2018

UİP ve UİLP Öğrencilerine Konferans

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 29 Mayıs Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nde eğitim gören UİP ve UİLP öğrencilerine yönelik bir konferans verdi.

İSAM Konferans Salonu’ndaki konferans İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Müftüü Yardımcısı Caner Akdemir ile öğrenciler katıldı. Konferansta konuşan Yılmaz, “Sizler, millet varlığımızın Almanya ve Avrupa’daki temsilcilerinin evlatları olarak; Türkiye’de ilahiyat ve din eğitimi gören, inşallah hem oradaki millet varlığımıza, hem İslam ümmetine, hem de Türkiye’deki insanlara hizmet verecek şanslı insanlarsınız. Cenab-ı Hak inşallah çıktığınız bu ilim yolunda sizleri ‘muvaffak bil hayr’ eylesin. İlim elbette hayatta elde edilmesiyle insanları mutlu eden, hem kişisel tatmini hem manevi hayatlarını sağlamalarına vesile olan hem de toplumda itibar görmelerine de vesile olan önemli bir kazanç ve değerdir” dedi.  

Din eğitiminde dilin önemine vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi:

“Buradaki eğitiminizin ardından taşra dili ya da Almanya aksanıyla değil, İstanbul Türkçesini konuşarak yaşadığınız şehirlere dönmelisiniz. Nihat Sami Banarlı’nın Türkçe’nin Sırları isimli kitabını okumalısınız. O zaman Türkçe’yi seveceksiniz. Coğrafi alandaki kuşatılmışlığımız gibi, dil alanında da bir kuşatılmışlığımız var. 1890 yılında sözlüklerde 90 bin Türkçe kelime gözükürken İngilizce’de 125 bin idi. 1946 yılında TDK tarafından basılan sözlükte ise 16 bin idi. Türkçe’deki kelime sayısı 90 binden 16 bine iniyor. Bu tabi Türkçe’yi sadeleştireceğiz diye yapılan çalışmalar sonunda ödediğimiz bedeldir. Şu anda İngilizce’de 300 bin kelime var. Hiçbir İngiliz’in aklından ‘bu kelime Türkçe, Arapça, Farsça’ diyerek kelimeyi dilden atalım demek. Hatta tam tersine dilimiz zenginleşsin diyerek 125 binden bugün 300 bin kelime kullanan bir dil haline gelmiş. Dil ile din etle tırnak gibidir, birbirinden ayrılamaz. Dili din için, dini dil için kullanıyoruz. Almanya, Müslümanların dinlerini yaşamalarına izin veriyor ama dillerini öğrenmesini niye istemiyor düşünmek lazım. Çünkü dille beraber pek çok kavram gidiyor. Yani o dile ait kavramlar gidiyor onun Almancası geliyor. O kavramların tarihi süreçte kazandığı anlamlar zihinlerde ve insanların gönüllerinde kayboluyor. Dolayısıyla dil, fonsiyonel olarak bizim dini korumamızda önemli bir hale geliyor. Onun için Türkçe’yi incelikleriyle öğrenin ve bunun hakkını verecek bir birikimle hayata başlayın. Dini anlatacaksınız ama bu dille anlatacaksınız. Dolayısıyla bu dili güzel öğrenmeye bakın.” 10.04.2018