04.04.2018

Şeyhülislam İbn-i Kemal Fatih'te Anıldı

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Osmanlı Devleti'nin önemli Şeyhülislamı İbn-i Kemal'in, askeri ve ilmi eğitimi bir arada almasına rağmen yaşadığı bir olayla ilmiye sınıfına dahil olduğunu belirterek, "Kadılık, kazaskerlik ve şeyhülislamlık görevlerinde bulundu. İbn-i Kemal, eserleriyle ilmi vukufiyetini göstermiş biridir." dedi.

İstanbul Müftülüğü'nce Osmanlı Devleti'nin önemli şeyhülislamlarından İbn-i Kemal'i anmak amacıyla Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde konferans düzenlendi.

Burada konuşan Müftü Yılmaz, İbn-i Kemal'in Osmanlı'nın yükselme döneminde önemli görevler yaptığını söyledi.

İbn-i Kemal'in ilim tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, "Askeri ve ilmi eğitimi bir arada almasına rağmen yaşadığı bir olayla ilmiye sınıfına dahil oldu. Kadılık, kazaskerlik ve şeyhülislamlık görevlerinde bulundu. İbn-i Kemal, eserleriyle ilmi vukufiyetini göstermiş biridir. Arapça ve Farsça eser yazacak kadar önemli bir şahsiyet." değerlendirmelerinde bulundu.

Yılmaz, Yavuz Sultan Selim'in İbn-i Kemal'in atının ayağından sıçrayan çamurun kaftanına bulaşmasına verdiği tepkiye işaret ederek, şunları kaydetti:

"Yavuz Sultan Selim Han, bu kaftanın vefatından sonra mezarının üstüne konulmasını istemiştir. Bu kaftanın hala teşhir edildiğini biliyorsunuz. Yavuz Sultan Selim'le önemli bir dostluğu vardır. İlmi açıdan önemli bir durumu daha vardır. İbn-i Arabi hakkındaki fetvasıyla onun hakkındaki endişeleri ortadan kaldırarak, önemli çalışmaların yolunu açmıştır. Bu yıl onu konu alan bir panel düzenlemek istedik. İnşallah burada ondan bir kez daha istifade edeceğiz."

"Arkasından 'İlimler Kemal ile göçtü' denirdi"

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Özcan ise İbn-i Kemal'in ailesi ve yetiştiği dönem hakkında bilgiler vererek, ailesinde hem asker hem de ilim insanları olduğuna dikkati çekti.

İbn-i Kemal'in küçük yaştan itibaren iyi bir eğitim aldığını aktaran Özcan, "Ailesinden dolayı da yöneticilerle içli dışlı olduğunu biliyoruz. Aile çevresinden ve hocalarından Arapça ve Farsça'yı öğreniyor. Edebiyat ve mantık gibi ilimleri de tahsil ediyor. Sonrasında askerlik görevine başlıyor. 2. Bayezid'in seferlerine katılıyor. Askerlik mesleğinde de çok çabuk yükseliyor. Ama bu onu tatmin etmiyor. Osmanlı'nın ilme olan hürmetinden etkilenerek ilim tahsil etmeye niyet eder." ifadelerini kullandı.

Özcan, İbn-i Kemal'in ilme yönelmesinde Molla Lütfi'ye gösterilen hürmetin etkili olduğunu ve bir süre sonra Molla Lütfi'nin öğrencisi olmayı başardığını anlattı.

İbn-i Kemal'in Molla Lütfi dışındaki alimlerden de ilim tahsil ettiğini belirten Özcan, şöyle devam etti:

"Tahsilini tamamladıktan sonra memuriyet almak istedi. O dönem onu merkezden uzak yere kadı olarak göndermek istediler. 30 akçe yevmiyeyle Edirne'de Taşlık Medresesi'nde görev yapmaya başladı. Yine bu dönemde daha kariyerinin başında tarih eseri kaleme alıyor. Daha sonra Üsküp, İstanbul ve Edirne'de medreselerde görev yapıyor. Yavuz Sultan Selim döneminde Safeviler konusunu ele aldığı çalışmalarıyla dikkati çekiyor."

Özcan, İbn-i Kemal'in 1515'te Edirne kadısı, 1516'da da Anadolu Kazaskeri olduğunu belirterek, "Mısır seferi sırasında Yavuz Sultan Selim'in yanında bulunuyor. 1526'da Şeyhülislamlık makamına getirilen İbn-i Kemal, 8 yıl bu görevi sürdürüyor. Mezarı Edirnekapı'dadır. Vasiyetinde cenazesinin bir derviş gibi kaldırılmasını ve mezarının üstüne türbe yapılmamasını istemiştir. Arkasından 'İlimler Kemal ile göçtü.' denirdi." diye konuştu.

İbn-i Kemal'in eserleri hakkında da bilgiler veren Özcan, bazı yerlerde hayratları da olduğunu söyledi.

Fatih Sultan Mehmet Vakfı Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Hamza Bekri de İbn-i Kemal'in ilmi hakkında değerlendirmelerde bulundu. 04.04.2018