İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Gençlik Koordinatörleri Eğitim Semineri’nde yaptığı konuşmada, “Gençlerimize sahip çıktığımızı fiilen gösterelim diye arzu ediyoruz. Derdimiz, davamız, amacımız bu.” dedi.
Fatih Müftülüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz’ın yanı sıra Müftü Yardımcısı Veysel Işıldar ile Fatih Müftüsü Vahap Kapıcıoğlu ve İstanbul Müftülüğü Gençlik Koordinatörleri katıldı. İstanbul Müftüsü Yılmaz burada yaptığı konuşmada, “Gençlik hizmetleri aslında bütün yöneticilerin, bütün devlet birimlerinin hatta geleceğini bugünden görmek isteyen herkesin önem verdiği, önem vermesi gereken mühim bir konu. Bu bakımdan Diyanet İşleri Başkanlığımız da, uzunca bir zamandan beri gençlerimizi camiyle, mabetle, dinle, diyanetle buluşturmak adına önemli adımlar atıyor. İllerimizde, ilçelerimizde gençlik koordinatörlükleri teşkil edildi ki, her camide gençlere kucak açacak ve onların farkında olarak cemaatini gençler açısından da çoğaltacak hizmetlerimizi merkeze almış olalım. Bu gerçekten önemli bir husus çünkü gençlik hayatın en değerli devresi. Herkesin bir türlü bırakmak istemediği, yani yaşlıların kalmak istediği çocukların olmak istediği bir dönem. Çünkü gençliğin bir enerjisi ve sinerjisi var. Dolayısıyla bu dönemi iyi kullanmak adına gençlerimize rehberlik yapmak gerekiyor. Bunun için de biz din hizmeti veren insanlar olarak önemli sorumluluklar taşıyoruz.” diye konuştu.
Her ilçede sabah namazı buluşmaları düzenlediklerini belirten İstanbul Müftüsü Yılmaz, şunları söyledi:
“Gençlerimizi buluşturacağımız mekanların sayısını artırmaya çalışıyoruz. Gençlerin hoşuna gidecek ortamları ne kadar çok çoğaltabilirsek onların değişim ve dönüşümüne katkı sağlayacaktır. Sizin bu işe katkınız çok anlamlı ve önemli. Sizler sayesinde bir İstanbul’da bir gence daha ulaşabilirsek kendimizi mutlu hissederiz ve vazifemizi yapmış addederiz. Çünkü gerçekten toplumun Diyanet’ten beklentisi çok yüksek. Hele hele FETÖ olayı ve 15 Temmuz’dan sonra farklı fraksiyon ve cemiyetlerin bu manadaki tavrından endişe eden insanlar, Diyanet’ten bunu bekliyor. Diyanet bu hizmetler içerisinde olsun ve bizim imamımız, hocamız, görevlimiz insanımızın gözünün içine bakarak, gencimizin elinden tutarak onu bir başkasına muhtaç etmesin. Bir başkasının sohbetine gidip orada saatlerce oturmaya mahkum olmasın. Bizim görevlimizin ve gönüllümüzün yanında olmakla o mutluluğu ve hazzı yaşasın. Hakikaten bu gençlerimize sahip çıktığımızı fiilen gösterelim, onlara bunu yaşatalım diye arzu ediyoruz. Derdimiz, davamız, amacımız bu. Elhamdülillah sizler de, büyük bir gönüllülükle bu sevdaya, gönül vererek geldiniz. Zaman ayırıyorsunuz, ehemmiyet veriyorsunuz. Öyle inanıyorum ki, çevrenizdeki insanların sayısı arttıkça, sizin heyecanınınız da daha çok artacak ve bunlardan yüksek enerji ve sinerji oluşacağını fiilen gördükçe daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Ama bu sizlerin katkıları, gayretleri, himmetleri sayesinde olacak.”