06.08.2017

İstanbul Müftülüğü’nden Hac Eğitim Programı

İstanbul Müftülüğü, 'kutsal topraklara' giderek hac farizasını yerine getirmek için gün sayan hacı adayları için uygulamalı eğitim programı gerçekleştirdi.

Eyüp'teki Bahariye Mevlevihane’sinde düzenlenen eğitim programı, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda hacı adaylarına hac ibadeti sırasında yapılması gerekenler anlatıldı. Müftülük yetkilileri ve kafile başkanları, ihramın nasıl giyileceği, kullanılacağı ve ihrama girildikten sonra nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi verdi. Kafile başkanları, ihrama nasıl girildiğini uygulamalı bir şekilde gösterirken hacı adayları da ihramı bağlamayı denedi.

Burada hacın önemine dikkati çeken bir konuşma yapan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, kutsal topraklara gidecek kişilerin şanslı insanlar olduğunu belirterek, "Hac, İslam'ın en son farz kıldığı, en mükemmel ibadettir. Sizler, bir milyon 800 bin insanın içerisinden seçilmişsiniz. Cenab-ı Allah, salimen gitmeyi, galimen dönmeyi nasip eylesin." dedi.

Yılmaz, "Hac zamanı belli, mekanı belli, kılık kıyafeti belli, eşkali belli, çok mükemmel bir mektep mesabesindeki ibadettir. İnsanların belli bir zaman zarfında, belli mekanda, belli şekilleri ve ritüelleri birlikte yaparak kalp bütünlüğünü sağlamaya yönelik ve İslam aleminin her yöresinden insanların büyük bir kongrede buluşmaları gibi kalplerinin birlikte attığı muhteşem bir buluşmadır. O bakımdan ömür boyunca bir kere farzdır. Hacda insanoğlunun sahip olduğu değerlerin, özelliklerin yüceltilmesi adına çok önemli ortamlar ve fırsatlar sunuluyor." diye konuştu.

Hac yoluna çıkanların kendilerine rızık hazırlamaları gerektiğini aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Siz, siz olun rızık olarak takvayı hazırlayın. Hacda siz en çok ona muhtaç olacaksınız. Hayatınız boyunca da en çok buna muhtaç olacaksınız. Bu ibadetin hem imanı hem bedeni tarafları var. Topluma bakın, en çok sevilen insanlar, cömert ve mütevazi olanlardır. Hacda ruhunun amacının ve gayesinin takva olduğu belirtiliyor."

Müftü Yılmaz, "Hac ibadetinde biz, gerçekten yeni bir ortamda, yeni insanlarla, mekanların en güzelinde ve zamanların en güzelinde 15-30 gün arasında bir eğitimden geçiyoruz. İşte o eğitime kendi gönül rızamızla talip oluyoruz. Döndükten sonra da oradan kazandıklarımızı nasıl muhafaza edebiliriz derdinde olmalıyız. Bunun üzerinde durmak, son derece anlamlı. Oradaki; Kabe, Hacer-ül Esvet, Safa-Merve, Cemerat (Şeytan taşlama), Arafat, Müzdelife ve Mina bunların her biri duygulanma yeridir. Allah bize bunları yüklüyor." ifadelerini kullandı.

"Önce biz Kabe'nin sahibine yolculuğa çıkıyoruz" diyen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Siz Mekke-i Mükereme'ye, Medine'ye gidiyorsunuz ama aslolan o Kabe'nin sahibine doğru yolculuğa çıkmaktır. Ebediyet alemine yolculuktur. İhram dediğimiz, kefeni andıran libaslarımızla adeta öldükten sonra yeniden yaratılan halimizle ölümü ve ölüm ötesini yaşayarak kendimizi ölüme ve ölüm ötesine hazırlamış olacağız. Özellikle Kabe'yi tavaf sırasında, ayağınıza basan kişilere öfkelenmeyin. Allah salimen gitmeyi nasip eylesin."

Programda Müftü Yardımcısı Caner Akdemir, kısa bir konuşma yaparken bir diğer Müftü Yardımcısı Veysel Işıldar ise ilahi ve kasideler okudu.

Uygulamalı eğitim programı, Bakırköy Müftüsü Mustafa Açıkalın'ın ihrama nasıl girildiğine ilişkin sunumu ve dualarla sona erdi.