Diyanet İşleri Başkanlığınca terör olaylarının yaşandığı Hakkari ile Mardin illerinden 220 öğrenci İstanbul'a getirilerek dini değerler eğitimi veriyor, kentin tarihi ve turistik mekanlarını gezdiriyor. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise gençlerin eğitimine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada “İnsanlara gerçekten devrim mahiyetinde eşitliği, kardeşliği, adaleti öğreten ve bunun için mücadele eden bir peygambere ümmet olmanın şerefiyle bu dünyaya geldik.” dedi.
Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Müftü Yardımcısı Muteber Gülsefa Uygur, gençler ile öğretmenleri katıldı. Konferansta konuşan İstanbul Müftüsü Yılmaz, “Allah’a hamd ederiz ki, bizi Müslüman bir ülkede, Müslüman anne babalardan ve Müslüman kardeşlerimiz arasında yarattı. Allah’tan, dinden habersiz, dini duygulardan haberi olmayan bir yerde de dünyaya gelmiş olabilirdik. İnsanlara gerçekten devrim mahiyetinde eşitliği, kardeşliği, adaleti öğreten ve bunun için mücadele eden alemlere rahmet olarak gönderilen bir büyük Peygambere ümmet olmanın şerefiyle bu dünyaya geldik. Türkiye Devleti gibi, Anadolu gibi dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden birisi olan Mezopotamya’yı, İstanbul’u, İzmir’i, Erzurum’u, Diyarbakır’ı, peygamberler diyarı Urfa’yı ve bu dünyanın en değerli şehirlerini barındıran bir ülkede dünyaya geldik.” dedi.
Türkiye’deki kardeşlik ortamının önemine dikkat çeken İstanbul Müftüsü Yılmaz, şunları söyledi: “Elhamdülillah 1000 yıla yakın bir zamandan beri de bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Anadolu’nun bütünüyle İslamlaşması Malazgirt Savaşı’la olmuştur. Malazgirt Savaşı Türklerle Kürtlerin, birlikte İslam adına Anadolu kapılarını açmak üzere Rumlara, Roma’ya ve Bizans’a karşı birlikte mücadele ettikleri ve arkasından gelecek 1000 yıllık tarihin imzasını birlikte attıkları bir tarihtir. Bu topraklarda Müslüman varlığının bulunmasını hazmeden Batılılar, Müslümanları İstanbul’dan sürmek Anadolu’dan geri göndermek üzere bütün güçleriyle Çanakkale’ye yığınak yaptılar. Çanakkale Boğazı’nı geçip, İstanbul’u alabilselerdi belki Türkiye’de Müslümanlık kalmayacak, belki biz Orta Asya steplerine savrulacaktık. Her biri farklı ırklardan ve dillerden olan Arap, Kürt, Türk, Boşnak, Çerkez bütün Müslümanların ortak bir kalp bütünlüğü içerisinde Çanakkale’de bir destan yazdılar ve Çanakkale geçilmez dediler. Onların küllerinden yeniden bir İslam devleti, Türkiye Cumhuriyet Devleti kuruldu ve elhamdülillah bugünlere geldik. Dolayısıyla Malazgirt ne kadar önemliyse, Çanakkale Savaşı da o derece önemlidir. Bugün de bizim kardeşlik adına, bu coğrafyayı 1000 yıldır paylaşmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Gençlerin kendilerine rol model olarak peygamberlerden ve İslam tarihinden isimler seçmesinin önemine değinen İstanbul Müftüsü Yılmaz, “Bir rol modele benzemek bizim fıtri bir ihtiyacımızdır. İnsanoğlu belli yaşlarda belli şeylere özeniyor. Çocukken anne-babasına özeniyor. Gençlik çağında ise kendisine yakın gördüğü birine özeniyor ve onu rol model almak istiyor. Ashab-ı Kehf’in, Hz. İbrahim’in, Hz. Yusuf’un hayatlarının her biri gençler için çok iyi birer örnektir. Genç kızlar içinse Hz. Meryem çok iyi bir örnektir. Annesinin dua ederek mabede adadığı bir Meryem var. Onun iffetli yaşayışı, dik duruşu var. Bizim hem Kitab-ı Kerimimizden, hem kendi kültürümüzden, hem geçmiş tarihimizden hem de bugünümüzden rol modellere ve hem de bunların hayatlarıyla ilgili bilgiye ihtiyacımız var. Ama en çok da sevgili Peygamberimizin hayatını, örnek şahsiyetini bilmeye ihtiyacımız var." diye konuştu.