24.03.2017

III. Uluslararası Öğrenci Sempozyumu Gerçekleştirildi

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi ve İSAM’ın  ortaklaşa düzenlediği ve “İslam Dünyasında Dini Akımlar ve Güncel Meseleler”in konuşulacağı III. Uluslararası Öğrenci Sempozyumu’na katıldı. 13 farklı ülkeden Yüksek Lisans ve Doktora düzeyinde genç araştırmacıların sunacağı tebliğlerin İslam dünyasındaki yaşanan ayrılık, gayrılık ve aykırılıkların giderilmesine vesile bir adım olmasını temenni ederek sözlerine başlayan Yılmaz şunları söyledi:

“Bugün insanlık zor bir dönemden geçiyor. Milletimiz, İslam alemi ve bütün insanlık bir ümid ışığı arıyor. Afrika'dan Asya'ya, Uzak Doğudan Latin Amerika'ya dünyanın her yanından Müslümanlar bir ümidin peşinde. İslam'ın medeniyet merkezleri çöküş yaşıyor.Müslümanların çok acı dolu bir tarihi ve talihi var. Bu acı talihi çabalarınızla yenecek sizlersiniz. İslam'ın doğduğu yerlerde büyük sancılar yaşanıyor. Endülüs ve Maveraünnehir medeniyetlerini kaybettik. Afrika İslam medeniyetinin yıkılışına şahit olduk. Koskoca Endülüs medeniyeti yıkılış sebebi olarak alimlerin azalması, ilmin zayıflaması ve fitnenin kol gezmeye başlamasıydı.”

Medeniyeti ayakta tutanlar alimlerdir.”

“İslam medeniyetinin alemi ayakta tutan büyük gücünün alimler olduğu hakikatini hiçbir zaman unutmayın. İslam aleminde kol gezen cehaleti ortadan kaldırmak için ilmiyle âmil alimleri çoğaltmak lazım. Bu yüzden sizin her biriniz bir Buhari, bir Farabi, bir İbn Sina olmayı hedefinize koyacaksınız. İslam medeniyetinin yolunu aydınlatan büyük alimler gibi olmayı hedef haline getireceksiniz. Alim evrensel düşünen, Allah'ın mesajını en güzel şekilde anlayan, yaşayan ve anlatıp aktaran kimsedir. Bugün dünyayı hep parçalara böldüler. Doğu dediler, Batı dediler. Batı ile Doğuyu karşı karşıya getirdiler. Halbuki Allah, “Doğu da Allah'ındır Batı da Allah'ındır” buyuruyor. ‘'İki Doğu’nun da Rabbi Allah'tır. İki Batı'nın Rabbi de Allah'tır. İki Doğu aynı zamanda Kuzey ve Güneyi de içine katarak. Rabbimiz yüce kitabında böyle ifade eder. Siz bulunduğunuz dünya neresi olursa olsun, dünyayı bir bütün kabul ederek, coğrafyaları bir bütün kabul ederek, bütün insanları “Hilkatte eş ya da dinde kardeş'' Adem'in çocukları görecek ve öncelikle bu ayrımları ortadan kaldıracaksınız. Doğu’yu ve Batıyı birleştirecek rahmete sahip olduğunuzun farkında olarak çalışmalarınızı yapacaksınız. Kendinizi daima ilimle, hikmetle donatacaksınız.”

“Dünyayı İslamofobik nefretler kuşatmış durumda.”

“İslam dünyasında farklı dini akımlar görüyoruz. Bu dini akımların birbirleriyle mücadelesine şahit oluyoruz. Yanı başımızdaki coğrafyada meydana gelebilecek mezhep çatışması tehdidini görüyoruz. Bu dini akım ve mücadelelerin dışında etrafımızı İslamofobik nefretler kuşatmış vaziyette. Bu nefretler düşmanlığa dönüşüyor. İslamofobik nefretleri Mekke'den taşıdığınız rahmetle söndüreceksiniz. Kalbinizle, ruhunuzla, sevginizle kuşatarak İslamofobik nefretlere, sevgiyle ve rahmetle karşılık vereceksiniz. Bulunduğunuz dünyalarda farklı inançları, farklı kültürleri, farklı medeniyetleri ahlak ve hukuk çerçevesinde birlikte yaşatacak bir fikir ve düşünceye daima sahip olacaksınız. Çünkü biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Gayrimüslim komşunuz, sizin sözünüzü, sizin davranışlarınızı gördüğünde “İslam ne kadar güzel bir din" demek durumunda kalsın. İşte bu temsili davettir. Her birimiz örnek olmalıyız. İşte bu durum hem dini akımları yeniden bir araya getirmeye vesile olacak, hem de İslamofobik nefretleri ortadan kaldıracaktır.”

“Değerli gençler! Hayat kısa, sorunlar büyük, ümmetin derdi büyük; bir taraftan alim olmak için çok çalışın, diğer yandan da Gazzali gibi: 'Allah'ım bana zaman içinde zaman ver başarılı olayım. Medeniyet merkezlerini yeniden ayağa kaldırmak için güç ve kuvvet ver' diye dua edin. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.”