19.01.2017

Ümraniye T Tipi Cezaevinde Kur'an Ziyafeti Ve Tasavvuf Konseri

İstanbul Müftülüğü tarafından 19.01.2017 tarihinde Ümraniye T Tipi Cezaevinde Kur’an Ziyafeti ve Tasavvuf Konseri düzenlendi. Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleştirilen program Üsküdar Yeni Valide Camii İmam Hatibi Kerim ÖZTÜRK’ün okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı. Daha sonra Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Oktay YILDIRIM kısa bir selamlama konuşması yaptı. Devam eden programda Kur’an-ı Kerim tilavetleri Kur’an Kursu Öğreticisi Ali FISTIK ve İmam Hatip Osman OSMANOĞLU tarafından gerçekleştirildi. Programda bir konuşma yapan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil YILMAZ “İslam dini her daim bizden muhasebe yapmamızı istiyor” diyerek sözlerine başladı. İl Müftüsü YILMAZ konuşmasında şunları söyledi:

“İnsan beşerdir şaşar Hakk’ın tövbe kapısına koşar. Allah’tan ümit kesmek yoktur”

“Vicdanları ve gönülleri hür kardeşlerim!” size böyle hitap ediyorum çünkü bilindiği gibi üç türlü mahkumiyet vardır. Fiziki, fikrî ve kalbî mahkumiyet. Sizler fiziki olarak mahkum olsanız da vicdanları ve gönülleri özgür insanlarsınız. Önemli olan da kalbî, vicdanî hürriyettir. Nitekim Hz Yusuf fiziken özgür değildi, mahkûmdu ama kalben ve vicdanen özgürdü. Firavun ise bedenen özgürdü ama kalbi ve vicdanı mahkûmdu. Hangisi daha değerli, diye sorarak sözlerine devam etti.

Cenab-ı Allah insanı ahsen-i takvim üzere yaratmış farklı kabiliyetlerle donatmıştır. İnsan alay-ı illiyyin, yukarıların en yukarısı ile aşağıların aşağısı arasında gider, gelir. Hiçbir zaman en üst makamda kalma garantisi olmadığı gibi, aşağılardan yukarıya çıkma engeli de yoktur. Çünkü tövbe kapısı her zaman açıktır. Bizim inancımıza göre her doğan günahsız doğar. İnsanın günah işleme potansiyeli vardır. Allah günah işleyip tövbe eden kullarını, hiç günah işlemeyen kullarından daha çok sever. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyuruyor:Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâlâ hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek mağfiret edeceği  kimseler yaratırdı.” Rabbim bizleri günahlarından ders alıp, tövbe eden kullarından eylesin.”

“Önemli olan kalplerin engelli olmamasıdır”

Her insan engelli olmaya aday olduğu gibi, suç işlemeye ve hapse girmeye de adaydır. Dolayısıyla bizler, bu manada sizleri empati yaparak anlamaya çalışıyoruz. Başkan yardımcısı olduğum dönemde Denizli’den engelli bir grup umreye gitmek için Ankara’ya gelmişti. İçlerinden birisi şöyle hikmetli bir söz söyledi: “Engelsiz olarak Allah’tan uzak olmaktansa engelli olarak Allah’a yakın olmayı tercih ederim. Çünkü önemli olan kalplerin engelli olmamasıdır. Özürsüz olmak önemli değil, ruhen engelli olmamak gerekir. Kalplerin özgürlüğü ve engelli olmayışı insana değer katan bir husustur. Kalbi ve vicdanı nefsinin, öfkesinin esiri, kölesi ve mahkumu olan bir insanın iyi bir insan olduğunu söylemek mümkün müdür? Bedenî olarak mahkum olup nefsini ve öfkesini aşmış bir insan engeline takılmayan engelli gibi gerçek özgürlüğe erişmiş demektir. O yüzden biz de sizleri vicdanları ve gönülleri özgür insanlar olarak tanımlıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Programda Dursun ŞAHİN, Mustafa KARA, Saffet ÇALIŞ, Mustafa COŞKUN, Şükrü ASILEREN, Hasan YILMAZ’dan oluşan Üsküdar Müftülüğü’ne bağlı ilahi korosu seçkin ilahiler seslendirdiler. Programda Ahmet KAYACI, Yunus BALCIOĞLU, Oğuzhan BAHTİYAROĞLU tarafından da ayrı ayrı kaside, ezan ve sala okundu. Programın duası ise Ümraniye Müftüsü İlyas YILMAZTÜRK tarafından yapıldı.