23.04.2017

Miraç Kandili, dualarla idrak edildi

Miraç Kandili dolayısıyla İstanbul Müftülüğü, Fatih Camii’nde özel bir kandil programı düzenledi.

Akşam namazı sonrası Fatih Camii’nde düzenlenen program çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda ilahiler ve kasidelere yer verildi. Programda vaaz veren İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İsra ve Miraç hadisesinin anlamına değinerek şunları söyledi:

“Miraç bizim bedenden ruha, fizik alemden metafizik aleme yönelişimizdir. Bu yolculuk bizim gönül dünyamızı imar ve inşa etmesiyle oldukça önemli bir hadisedir. Miraç’ta beşeriyetten insanlığa yükseliş vardır. Bu yükselişte amaç ve gaye rıza-i bariye ermektir. Biz bugün Resullullah Efendimizin (SAV) ümmeti olarak nasıl miraca yükselebiliriz? Onun Allah Teala’nın taltifi gerçekleştirdiği isra mucizesini ve miracı nasıl algılayabiliriz diye düşündüğümüzde; biz de maddeden manaya, beşeriyetten insanlığa doğru kanat açmaya ve gerçekten kendi kalp semamızda miraca yol almaya başlamışızdır. Çünkü bizim miracımız gönül dünyamızda, kalp dünyamızdadır. Nasıl Resullullah (SAV) ‘burak’ adı verilen ve manevi bir refref olan o bineklerle sema katlarına yükseldiyse, kalp dünyamızdaki miracımız da, bizim buraklarımız ve refreflerimiz olmalıdır. Bizim buraklarımız, sadık ve samimi imanlarımızdır. Gerçekten Allah’a verdiğimiz söze bağlı kaldığımızı gösteren samimi imanlarımız, hem burağımız hem refrefimizdir. Bizim gönül semamıza ulaşmamızı sağlayacak burak ve refreflerimiz salih amellerimiz, ibadetlerimiz ve taatlarımızdır. Dostlarımızla, arkadaşlarımızla, ailemizle ezcümle bütün insanlarla iyi geçinmemiz, güzel ahlak sahibi olmamızdır. İhlasımızdır, takva duygumuzdur, ihsan algımızdır. Bu duygular yükseldikçe gönül semamızda miraç etmeye başlarız. Doğruluktur, dürüstlüktür, samimiyettir. Çünkü doğruluk ve dürüstlük İslam’ın bize öğrettiği en temel değerlerden birisidir. Allah Teala Kur’an-ı Kerim’inde; sadık kullarını övüyor ve bize onları örnek olarak gösteriyor.”

Tahiyyat duası ile miracı yeniden hatırlıyoruz

“Namaz bizim kalp semamızda yükselişe hazırlayan en önemli vesilelerden birisidir.” diyerek sözlerini sürdüren Prof. Dr. Yılmaz Tahiyyat duasının miraç hadisesi sırasında oluştuğunu dile getirdi. ‘Namaz müminin miracıdır” buyruğunu açıklayan Prof. Dr. Yılmaz, şöyle konuştu: “Biz biliyor ve inanıyoruz ki, Peygamber Efendimiz (SAV) isra ve miraç mucizesiyle, huzur-u ilahiden insanların arasına yeniden nüzul etmiştir. İşte o hurucu sırasında Efendimiz (SAV) Rabb’ıyla mülakatı sırasında şekilden, sözden, keyfiyetten uzak olarak, Allah ile selamlaşmış ve O’na “Et-tahıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât” diye selam vermiştir. O’nu ‘Ya Rabbi her türlü güzellikler ve iyilikler sanadır. Ben seni selamların en güzeliyle, duaların en güzeliyle, saygıların en yücesiyle selamlıyorum” diyerek selamlamıştır. Allahu Teala da; “Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh” yani “Ey Şanlı Nebî! Selâm sana olsun. Allah'ın, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun” diyerek onun selamına mukabele etmiştir. Resulu Zişan Efendimiz (SAV) Allah’ın kendisini huzuruna kabul etmesi, selamına mukabele buyurmasından dolayı hissettiği memnuniyet duygusuyla ümmetinin salih olanlarını da bu duyguya katmak üzere tekrar Allah Teala Hazretlerini “Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn” yani “Ya Rabbi, selamın bizim üzerimize, ümmetimin salih kullarının üzerine olsun” diyerek miraçtaki o görüşmede anmıştır. Onların da bu selama dahil edilmesiyle selamlaşma tamamlanmıştır. Efendimize (SAV) rehberlik ederek bu ilahi mucizesinin gerçekleşmesine şahitlik eden Cibril-i Emin; “Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlühü.” diyerek Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Hz. Peygamber (SAV)’in Allah’ın kulu ve resulü olduğunu bir kere daha o huzurda ikrar etmiştir. Bizim her gün namazda okuduğumuz Tahiyyat duası aslında Allah ve Resulü ile mülakatın, onların buluşmalarının, birbiriyle selamlaşmalarının bize intikal eden en önemli mirasıdır. Cibril-i Emin’in de bu duaya iştirakidir. Dolayısıyla “Namaz müminin miracıdır”  buyruğuna uygun olarak her namazın içerisinde okuduğumuz Tahiyyat duası ile miracı yeniden hatırlıyor, yad ediyoruz. Gerçekten namazın miraç olduğunu en yoğun yaşamamız gereken yer Ettahiyatu’daki bu selamlaşma sahnesidir. Bunu yapabilirsek, gerçekten namazımızın miraç olması gerçekleşmiş olur. Resulü Ekrem (SAV) böyle bir mucizeyle namaz ibadetini bize armağan olarak getirdi.”

Program eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran’ın duasıyla son buldu.