13.10.2019

Esenler’de Sabah Namazı Buluşması Gerçekleştirildi

İstanbul Müftülüğü tarafından Esenler Son Durak Camiinde, İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin MAŞALI' nın da katıldığı Sabah namazı buluşması gerçekleştirildi.

İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin MAŞALI, “Kur’an-ı Kerim ve hadisler bizlere evvelemirde, istikamet üzere olmayı, hak dava tarafında yer almayı öğütler. Cenâb-ı Hak bizleri, önderliğini Peygamber Efendimizin yaptığı hak davasının sahibi kılsın.” dedi.

13.10.2019 tarihinde Esenler Son Durak Camiinde Sabah namazı buluşmasına katılan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin MAŞALI, kılınan sabah namazının ardından yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Dava sahibi olmak önemli, dert sahibi olmak önemli. Geçmişte insanlığa katkı sunmuş kişiler bu anlamda hep bir davası olan insanlar olmuştur. Sadece kendi kişisel gelişimini düşünen insanlara gelince bunların insanlığa hiçbir katkısı olmamıştır. Oysa insanlığa katkı sağlamak, geleceğe daha güzel bir dünya bırakmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hak insanoğlunu halifesi kıldığını ifade ediyor. Her bir insan bu anlamda halifedir. Halife olmak demek, kendisini halife kılan makama karşı sorumluluk sahibi olmak demektir, bu yönüyle de o makamın emirlerine bağlı kalmayı gerektirir. Dünya hayatını imar etme görevimiz de Allah’ın halifesi olma onur ve şerefine nail olmanın bir neticesidir. Yeryüzünü imarın fiziki yönü olduğu gibi bir de manevi yönü vardır. Yeryüzünde salahı hâkim kılmak, mazlumların olmadığı, zalimlerin hüküm sürmediği bir dünya inşa etmek de bu manevi imarın bir parçasıdır. Duamız odur ki Cenab-ı Hak bizleri yeryüzünde fesad çıkaranlardan değil, salahı hâkim kılanlardan eylesin inşallah.

“Muhterem Kardeşlerim; Bizim medeniyet birikimimiz de bu yönde bir yaklaşımı telkin eder bizlere. Zira bizim medeniyet telakkimize göre yapıp ettiğimiz her şeyde bunun bize dönük faydalarını değil sadece, tüm insanlığa dönük sonuçlarını dikkate almak vardır. Belki de İslam Medeniyetini Batı Medeniyetinden ayıran en temel özellik de budur. Zira Batı hiçbir zaman ürettiği, ilim, fikir, düşünceyi onun insanlar üzerindeki sonuçlarını hesaba katarak üretmemiştir. O yüzden bugün Batı’nın ürettiği bilim ve teknoloji dünyanın dört bir yanına kan ve gözyaşı olarak yağıyor.”

Böyle bir medeniyet birikiminin mirasçısı olmakla birlikte gelinen bu noktada içinde bulunduğumuz süreçte çok etkin bir konumda değiliz. Bunun muhtemel sebebi, söylem dindarlığına kendimizi kaptırmamız ve eylem dindarlığına geçememiş olmamız gibi duruyor. Oysa imanımızın göstergesi amellerimizdir ve Kur’an-ı Kerim’e pek çok yerinde iman-amel birlikteliğinin öneminin altını çizen ayetlere rastlarız. Cenab-ı Hak cümlemize öncelikle şek ve şüphe barındırmayan bir iman, akabinde ise bu imanın şekillendirdiği bir hayat sürmeyi nasip eylesin. Amin.” 13.10.2019